Audrey Hepburn kimdir, Audrey Hepburn, Eda van Heemstra adıyla da bilinen, İngiliz – Hollandalı aktris ve hayırsever.
4 Mayıs 1929 tarihinde, Belçika’nın Brüksel şehrinde doğan Hepburn, yeteneği, gözalıcı güzelliği ve zerafetiyle tanındı. Hollywood’da bir simge olarak pek çok kez taklit edildi.
Gençliğinin büyük bir kısmını İngiltere’de bir yatılı okulda geçiren Hepburn, İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Hollanda’nın Arnhem şehrindeki konservatuarda eğitimini sürdürdü. Nazilerin ülkeyi işgali sırasında, onlara karşı olan sivil harekete, ulaklık yaparak yardım ettiği söylenir.
Savaştan sonra dansla ilgilenmeye başlayan Hepburn, Londra ve Amsterdam’da bale eğitimi aldı. 1948 yılında Londra’da, “High Buton Shoes” adlı operada ilk kez sahne aldı.
1950 yılında, ilk uzun metrajlı filmi “One Wild Oat” ta küçük bir rolü oldu. 1951 yılında da “Young Wives’ Tales “ve “The Lavender Hill Mob” gibi filmlerde, yine küçük rollerle yer aldı.
22 yaşına geldiğinde, bir Broadway yapımı olan “Gigi” de yer almak için New York’a geldi. Oyunun sahnelenmesinden birkaç hafta sonra, Hollywood’un ilgisini çektiği yönünde haberler aldı. İki yıl sonra yer aldığı “Roman Holiday” adlı filmle büyük bir başarı yakaladı. Bu filmde canlandırdığı Prencess Ann karakteriyle eleştirmenlerin ve izleyicilerin beğenisini kazandı. Hepburn bu performansıyla, En iyi Kadın Oyuncu Oscarı’nı kazandı.
Bu başarıdan bir yıl sonra, “Ondine with Mel Ferrer” adlı oyunda sahne almak için Broadway’e geri döndü. Bu oyunda birlikte yer aldığı Mel Ferrer ile sahnede başlayan yakınlıkları, 25 Eylül 1954 tarihinde, İsviçre’de gerçekleştirdikleri evlilikleriyle sonuçlandı.
1954 yılında yer aldığı romantik komedi “Sabrina” ile o yıl, Akademi Ödülleri’ne aday gösterildi.
1956 yılında eşi Mel Ferrer ve Henry Ford ile birlikte, Tolstoy’un “Savaş ve Barış” kitabından yapılan bir uyarlamada yardımcı oyuncu olarak yer aldı.
1957 yılında, “Funcy Face” adlı müzikaldeki performansıyla, sahip olduğu dans yeteneklerini sergiledi. İki yıl sonra, Sister Luke karakteri ile yer aldığı film “The Nun’s Story” ile yeniden Akademi Ödülleri’ne aday gösterildi. 1960 yılında, John Huston’ın yönettiği “The Unforgiven” filminde, Burt Lancester ile birlikte rol aldı. Aynı yıl ilk çocuğu olan Sean dünyaya geldi.
1960 sonrasında birçok filmde çeşitli roller üstlenen Hepburn, 1963 yılında, Cary Grant ile birlikte “Charade”, 1964 yılında “My Fair Lady” ve 1967 yılında “Wait Until Dark” adlı yapımlarda rol aldı. “Wait Until Dark” filmi ile beşinci kez Akademi Ödülleri’ne aday gösterildi ve aynı yıl eşinden ayrıldı. 1969 yılında İtalyan psikiyatrist Andrea Dotti ile evlenen Hepburn’ün, bu evliliğinden de Luca isimli bir oğlu oldu.
1976 yılına gelindiğinde, Sean Connery ile “Robin and Marian” filmi ile izleyici karşısına çıkan Hepburn, 1979 yılında da Ben Gazara ile birlikte “Bloodline” adlı yapımda yardımcı oyuncu olarak yer aldı. İkili 1981 yılında, Peter Bogdanovaich tarafından yönetilen komedi, “They All Loughed” da yeniden birlikte yer aldı. Hepburn son olarak 1989 yılında, Steven Spielberg filmi olan “Always” ile izleyici karşısına çıktı.
1980 sonrasında UNICEF’in iyi niyet elçisi olarak, tüm dünyada yardım çalışmalarına başladı.
20 Ocak 1993 tarihinde, İsviçre’de Tolochenaz’daki evinde kolon kanserine yenik düştü.
Hayatı boyunca zor durumdaki insanlara karşı olan yardımsever tutumlarıyla tanınan Hepburn’ün bu çalışmaları, ölümünden sonra da oğulları Sean Ferrer ve Luca Dotti’nin oluşturduğu yardım fonuyla sürdürüldü.