Baha Tevfik kimdir

Baha Tevfik kimdir, Biyolojik ve evrimci materyalizmi felsefi ateizme vardıracak derecede savunan II. Meşrutiyet devri materyalist fikir adamı ve yazarıdır.

Baha Tevfik, 1884 yılında İzmir‘de doğmuştur. İlkokul, ortaokulu ve liseyi İzmir’de İzmir İdadisi’nde okuduktan sonra İstanbul‘a giderek Mekteb-i Mülkiyye’yi 1907 yılında bitirdi. Gençliğinde Immanuel Kant, Gustave Flaubert, Lev Tolstoy, Friedrich Nietzsche gibi yazarların kitaplarını okudu.

Kendisini en çok etkileyen kitap yazar Louis Büchner‘in “Madde ve Kuvvet” idir. Bu kitap bütün dünyasını değiştirir. “Allah, din, ruh, kader, yaratılış konularında materyalist bir anlayışa sahip olmasında ve ateistliğinde bu eserin oldukça önemli bir rolü vardır.

Yazı hayatına 1907 yılında İzmir gazetesinde başlayan Bahâ Tevfik, II. Meşrutiyetin ilânını takip eden günlerde basına getirilen serbestliğin de etkisiyle, 31 Mart Vakası‘ndan sonra İstanbul‘a gelerek gazeteciliğe başladı.

II. Meşrutiyet‘ten sonra kısa bir süre vilâyet maiyet memurluğu ile Meclis-i A’yân kâtipliğinde çalıştı. Daha sonra ölümüne kadar Rehber-i İttihâd-ı Osmânî Mektebi’nde felsefe hocalığı yaptı.

1910 yılında yakın arkadaşı Ahmed Nebil ile gençlerin fennî ve felsefî bilgilerini arttırmak ve bu şekilde “içtimaî ve ilmî bir inkılâbın esaslarını hazırlamak” maksadıyla Teceddüd-i İlmî ve Felsefî Kütüphanesi adlı yayın evini kurdu.

1911 yılında Felsefe Mecmuası, 1912 yılında Zekâ adlarındaki felsefe ve edebiyat dergilerinden sonra 1913 yılında Eşek adlı mizah gazetesini çıkardı. Bunlar kapatılınca El Malûm adlı dergiyi çıkardı. O da kapatılınca “Yine O” gazetesini yayımlayarak kalemiyle etkin bir siyasal mücadele içine girdi.

Edebiyat ve felsefe tarihleri üzerindeki çalışmalarıyla felsefe ve bilimin kaynaştığı görüşünden hareket ederek, bilimin, toplumsal hayatın değişmesi koşullarına göre değerlenebileceğini savundu. Genç yaşta ölmesine karşın, yaşadığı dönemin etkin, verimli, yeni görüşler ve yargılar getiren kalemi olarak tanındı.

“içi boş, aktarmacı” ünlülerin karşısına çıktı; “ileri bir kafa, ileri bir dil ister” ilkesiyle birlikte yeni bir eylem ahlâkı yaratmaya çalıştı

Baha Tevfik, 15 Mayıs 1914 tarihinde İstanbul‘da apandisit yüzünden 30 yaşında ölmüştür. Mezarı Karacaahmet’tedir.

Bahâ Tevfik bu fikirlerin gerçekleşmesi için immoralizmi (töre tanımazlık) formüle etti ve daha çok bunun savunucusu olarak tanındı. Bu görüşlerinde kendisine rehber olarak aldığı Friedrich Nietzsche hakkında da bir eser yazdı.

Altı yedi yıla sığan yayın hayatında birçok kitap neşretti. Aynı zamanda kuvvetli bir polemikçi olan Bahâ Tevfik çağdaşlarına radikal hareketi öğrettiği gibi çeşitli olaylar karşısında kişinin tek başına karar verme meselesinde de örnek oldu. Yaşadığı dönemde “materyalizm” sözünü bayraklaştırmaktan çekinmedi. Felsefenin iki temel meselesi emle durdu.

Bahâ Tevfik yazılarında ve eserlerinde daha çok biyolojiye dayanan bir materyalizmi savunmuştur. Türkiye‘de öteden beri muteber olan düşünce anlayışlarına, dine, muhafazakârlığa, boş inançlara ve o dönemin ahlâkına karşı aldığı tavrı, yazdığı yazılar ve yaptığı tercümelerle açıkça ortaya koymuştur. Fert ve ahlâk, üzerinde en çok durduğu iki konudur. Ferdiyetçiliğin temsilcisi olmamakla beraber kadının toplumdaki yeri ve eşitliği, evlilik ve aile kurumu, metafizik düşünce, boş inançlar, din, felsefe ve insan ilişkileri gibi konuları ele alarak incelemiş ve bu konuları çeşitli açılardan tenkide tâbi tutmuştur.

Bahâ Tevfik’in Felsefi Görüşleri:
Ona göre ahlak batıl inanışlar bütünüdür. Hele o ülkede çeşitli dinlere mensup insanlar varsa burada dini Ahlak olmamalı, insani bir Ahlak olmalı der.

Roma, Bizans, Endülüs ve Lehistan’ın çöküş sebebi ahlak bozukluğudur, Osmanlıda da bunun emareleri başlamıştır der.

Enteresan bir memur saptaması vardır. En revaçta meslektir memurluk. O yüzden herkes memur olmak istiyor, çoğu olamayınca da bunlar devlete muhalif oluyorlar.

Baha Tevfik’e göre memurluğun revaçta olmasının sebebi “kanunladır” der. Birçok kanun gibi bunu da “Mithat Paşa” hazırlamıştır der eleştirir. Şu da halk, memur ve diğerleri diye ayırmıştır der. Memur müreffehtir. Halk ise değildir.

Baha Tevfik’in bir diğer özelliği evliliğe şiddetli karşı çıkmasıdır. Göçebelik ve aile kavramının olmayışıdır. Maddi sebepler ve tesettür insanları birbirinden ayırıyor der. Kendi de hiç evlenmemiştir.

Kitapları :
1907 – 1909 – Fransızca İştikak Lûgatı” (Vasfi Menteş ile)
1909 – Teceddüd-i İlmî ve Edebî / Bilim ve Edebiyatta Yenileşme
1909 – Feminizm Âlem-i Nisvân (Yazar: Odette Laguerre, çeviri : Baha Tevfik)
1911 – Madde ve Kuvvet (Yazar: Louis Büchner, çeviri : Ahmed Nebil ile birlikte)
1911 – Vahdet-i Mevcud: BirTabiat Aliminin Dini (Yazar: Ernst Haeckel, çeviri : Ahmed Nebil ile birlikte)
1914 – Felsefe-i Edebiyat ve Şair Celis
1915 – Tarih-i Felsefe” (Ahmet Nebil ile birlikte)
1915 – Muhtasar Felsefe
1916 – Felsefe-i Kant
1916 – İlm-i Ahval-i Ruh” (A. Nebil ile çeviri)
Nietzsche Hayatı ve Felsefesi (Friedrich Nietzsche) (Ahmed Nebil ve Memduh Süleyman ile birlikte)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.