Battal Gazi kimdir, Seyyid Battal Gazi, 695 yılında Malatya’da doğmuştur. Malatya Serdarı (komutanı) Hüseyin Gazi’nin oğludur. Annesi Saide Hatun’dur. Farklı kaynaklarda etnik kökeni Türk, Arap veya Anadolu yerli halkından olarak belirtilmiştir. Anadolu’da İslamın yayılmasına büyük katkıları olmuştur.
Battal adının yiğitliğinin, cesaretinin ifadesi olduğu, gazilik ünvanının da gazalarda gösterdiği kahramanlıktan dolayı verildiği belirtilmektedir.
“Battal” kelimesi Arapça kökenli bir sözcüktür. “Vazgeçti, Caydı” anlamına gelir. Bir savaşta yendiği bir düşmanının müslümanlığı kabul etmesi yüzünden onu öldürmekten vazgeçtiği için o düşmanı tarafından kendisine bu lakap verilmiştir. Asıl adı Abdullah’dır.
Battal Gazi hakkında bugüne ulaşabilmiş kaynaklar sadece mesnevi tarzı yazılmış, birbirini hem destekleyen hem de çelişen olgular içeren destanlar ve halkın hafızasında kalmış olan bilgilerdir.
Battal Gazi Destanı‘nda ve halk hikayelerinde, Emeviler zamanında Arap ordusuyla birlikte İstanbul’u kuşattığı anlatılmaktadır. Kuşatma hem denizden hem karadan yapılmış, fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Destanda Battal’ın düşmanı, Arap komutanına oyun oynayıp kuşatma başladığında İstanbul’a geçerek imparatorluğunu ilan eden İmparator Leon’dur. ul kuşatmasının tarihi 717-718 olarak belirtilmektedir. Bizans tarihindeki veriler de bu tarihi doğrular niteliktedir. Ayrıca Bizans tarihinde İmparator III. Leon’un tahta çıkma tarihi 717 olarak belirtilmiştir, bundan dolayı destandaki Leon’un İmparator III. Leon olma olasılığı üzerinde durulmaktadır. Destanda Battal Gazi’nin kuşatma sırasında yirmili yaşlarında olduğu söylendiği için, Battal Gazi’nin doğum yılının 680-690 civarı olmasının olası olduğu düşünülmektedir. Battal Gazi’nin ölüm yılının 740 olduğunda tarihçiler mütabakata varmışlardır.
Battal Gazi’nin yaşadığı dönem, Anadolu’da Türk veya Arap olgusunun olmadığı bir zamandır. Hakkındaki kaynaklara, yani destanlar, mesneviler, menkıbeler ve halk hikayelerine bakıldığında, kendisinin; Bizans’ın zulmünden bıkan halkın hakkını savunmak için halktan bir ordu topladığı ve Bizans ile savaştığı görülmektedir. Battal Gazi’nin halkın içinden çıkan bir kahraman olması, dışarıdan gelip de akıncılık yapması düşüncesinden daha yüksek bir ihtimâldir.
Battal Gazi’nin tarihi şahsiyetiyle menkıbevi şahsiyeti kaynaklarda ve hafızalarda birbirine karışmıştır. Battal Gazi’den bahseden Ya’kûbî ve Taberî’den başlayarak Evliya Çelebi’ye gelinceye kadar pek çok kaynakta tarih ve menkıbe iç içedir.
Battal Gazi, çalışkanlığı, cesareti ve kahramanlığı sayesinde komutanlığa, hatta Misis şehri valiliğine kadar yükselmiştir. Battal Gazi, sadece Bizans zindanlarına düşen kılıçdaşı alperenleri değil, o zamanın heterodoks Hıristiyan’ı, bugünün Müslüman’ı Boşnakları da Bizans zulmunden kurtarmak için çaba harcamıştır.
Seyyid Battal Gazi, 740 yılında Battal Gazi ve Melik Gazi 20 bin kişilik bir kuvvetle, bugünkü Afyonkarahisar yakınlarından bulunan eski ”Akroinon” mevkiinde vukua gelen büyük savaşta Leon ve Konstantin komutasındaki Bizans ordusu ile çarpışmakta olan İslâm ordusunun yardımına gelirler. Savaş çok şiddetli geçer ve her iki taraftan da çok sayıda insan ölür. Bu savaşta Battal Gazi şehit olur ve İslâm ordusu Şuhut’a çekilir. Battal Gazi, Akrenion’a yaklaşık 100 km. uzaklıktaki Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine defnedilir.
Eşi ve iki çocuğunun kabirleri Malatya’nın Battalgazi ilçesinde bulunmaktadır. Babası Hüseyin Gazi ise Ankara’da Hüseyin Gazi Tepesi’ndeki türbede yatmaktadır.
Görkemli atı Aşkar Devzade’ye atlayıp, eline de dövme çelik kılıcını aldı mı; Anadolu’yu baştan başa geçen Battal Gazi, ünü Orta Asya’dan Endülüs’e kadar yayılmış, tarihi kimliği, efsanevi kişiliği tarafından yutulmuş bir İslam mücahididir.