Bergen kimdir
Bergen kimdir, Arabesk-fantezi şarkıcısı Türk müzik tarihinin kült olmuş efsane kraliçesidir Bergen.
Bergen, 15 Temmuz 1959 tarihinde Mersin‘de doğmuştur. Asıl adı Belgin Sarılmışer‘dir. Bergen 7 yaşındayken, anne ve babasının boşanması neticesinde annesi Sebahat Çakır’la 1966 yılında Ankara‘ya taşındılar. Yenimahalle Yunus Emre İlkokulu’nu bitirdikten sonra Ankara Devlet Konservatuarı Piyano bölümüne girdi ama maddi sıkıntılar nedeniyle ayrılıp yaşını büyülterek bir süre 1976 yılında PTT‘de memur olarak çalıştı. Bu dönemde yaşadığı bir aşk hadisesi yüzünden PTT’deki işini de bırakmak zorunda kaldı.
1977 yılında dayısının oğlu Göksel Sarılmışer ile Mersin’de evlendi, 4 yıl evli kaldı. 1981 yılında boşandı. Harkek çocuğu oldu boşandığında çocuğunu kocası alıp birlikte Hollanda‘ya gitmiştir.
1979 yılında arkadaşlarıyla eğlenmek için gittiği Feyman Gece Kulübü’nde öylesine sahneye çıktı. Kulüp sahibi İlhan Feyman tarafından beğenilince orada çalışması için teklif aldı. Teklifi kabul edip Feyman Gece Kulübü’nde Grup Lokomotif orkestrası ile birlikte Türk Sanat Müziği, Türk Hafif Müziği ve dönemin modası olan arajmanlardan oluşan repertuarlarla sahne aldı. Bir yıllık çalışmanın ardından Feyman Gece Kulübü’ndeki işi bittiğinde Adana‘daki Kuyubaşı Gazinosu’ndan gelen; sekiz aylık çalışma karşılığında verilecek bir otomobil teklifini kabul etti. Ama iş bitiminde otomobil elinden alınır ve borç içinde bırakılır.
Ankara’dan sonra iş için 1981 yılında Adana’ya giden Bergen, burada Halis Serbes‘le tanıştı ve bir yıl sonra da 1982 yılında evlendi. Aslında mafyalaşmış müzik piyasasının Bergen’i elinde tutmak adına Halil serbes isimli bu şahsı kullanarak düzmece bir karı-koca senaryosu uyduruldu, resmiyette hiç evlenmedi.
1982 yılında Atlas Plak’tan ilk longplayı olan “Şikâyetim Var”ı çıkardı. Kocasından şiddet görmeye dayanamayan Bergen, birçok kez eşinden kaçtı. Ekim 1982’de İzmir‘de çalışırken sahnede kocasının azmettirmesiyle yüzüne kezzap atıldı.
31 Ekim 1982’de İzmir Alsancak’daki New York Gece Kulübünde çalıştığı sırada kocası tarafından yüzüne attırılan bir kova dolusu kezzap sonucu iki gözünü de kaybetti. Vücudun büyük bir kısmı da yandı. Daha sonra sol gözü görme yetisi kazandı. Sağ gözünün hasarı yüzünden saçlarını sağ gözünün üzerine atmasıyla, bazense güneş gözlüğüyle olan imajıyla akıllarda kaldı.
Halil serbes iki aylık firardan sonra yakalanıp tutuklanarak İzmir Buca kapalı Cezaevine konuldu.
Bergen, tedavi sonrası Kibariye‘yi meşhur eden “Kimbilir?” şarkısının bestecisi Cengiz Özşeker tarafından ikna edilip Özşeker’in sahibi olduğu İzmir Pırlanta Pavyon’da 1985 yılına kadar sahneye çıktı.
1985 yılında plak yapımcısı Yaşar Kekeva‘nın daveti ile İstanbul‘a giderek “İnsan Severse” adlı longplay’i çıkardı. Daha sonra 1986 yılının sonlarına doğru yaptığı “Acıların Kadını” ile şöhrete kavuştu.
Albümün çok beğenilmesiyle plak şirketi tarafından Nisan 1987’de “1986 yılı Albümü En Çok Satan Arabesk Kadın Sanatçı” unvanıyla Altın Plak ve Altın Kaset‘le ödüllendirildi.
Albümleri yayınlanırken bir taraftan da konser ve sahne çalışmalarını sürdüren Bergen sahneye çıkarken yanmış gözünün üstüne saçının bir perçemini atarak acılarını olmasa bile yüzünü kamufle ediyordu.
1987 yılında Ülkü Erakalın‘ın senaryosu ve yönetmenliğiyle “Acıların Kadını” filminde Yalçın Gülhan, Asuman Arsan ve Meral Niron‘la başrolde oynadı.
Şarkılarıyla halk tarafından çok beğenilen Bergen, 1987 yılında konser için gittiği Adana’da uğradığı bıçaklı saldırıdan son anda kurtuldu. Bir dönem sahneye de çıkmayı bıraktı. Nisan 1989’da kocasından da resmen boşandı.
Haziran 1989’da sahnelere tekrar çıkmaya başladı. Bu arada “Yıllar Affetmez” adlı albümünü yaptı. Albümün tanıtım turnelerinde Adana Pozantı’dayken 14 Ağustos 1989 tarihinde boşandığı eşi Halis Serbes tarafından kurşunlanarak 30 yaşında öldürüldü. Memleketi Mersin‘e gömüldü.
Anadolu turnesi kapsamında Samsun‘dan Kayseri‘ye geçen Bergen, buradaki çalışmasını tamamlayarak Mersin‘e gitmek için yola çıkar. Boşandığı eşinin kendilerini takip ettiğini fark eden sanatçı ve annesi emniyeti arayarak durumu bildirir, tedbir alınacağını öğrenince yollarına devam ederler. Tarsus–Pozantı E-5 karayolunun Çamalan Yaylası mevkiindeki Gülek Kasabası’nda bulunan Aspava Lokantası’nda gece 04:00 sularında Halis Serbes, Bergen ve annesinin karşısına çıkar. Halis Serbes ile tartışan Bergen, arabaya binmek üzere hareket ettiğinde Halis Serbes’in silahından çıkan altı kurşunun hedefi olur ve aracın şoför koltuğuna kanlar içinde yığılır.
Bergen’in annesi Sabahat Çakar’ı da 3 kurşunla yaralayan Halis Serbes kaçar. Olay yerinde hayatını kaybeden Bergen’in naaşı Tarsus Devlet Hastanesi morguna kaldırılır. Anne Sebahat Çakır’sa yoğun bakımda tedaviye alınır. Olaydan birgün sonra Mersin’deki Akbelen mezarlığında toprağa verilir.
Bergen’in katili Halis Serbes, Almanya‘da yakalanır. Türk makamları Serbes’in iadesi için çalışma başlatılarak Ağustos 1991 tarihinde Türkiye’ye getirilir. 12 Mart 1992 tarihinde çıkarıldığı mahkemede 1 yıl 3 ay hüküm giymesine rağmen zaman aşımı, Almanya’da mahkûmiyet süresi gibi “hafifletici sebeplerle” 7 aylık bir mahkûmiyetle serbest bırakılır. Mahkeme çıkışında karara isyan eden anne Sebahat Çakır’ın ” Kızımın mezarda kemikleri sızlayacak, beni de tehdit ediyorlar” şeklindeki demeçleri basında yer alır.
Halis Serbes şimdi Adana’da serbest meslek sahibi. İkinci eşinden olan dört çocuğuyla birlikte mutlu mesut bir şekilde yaşamaktadır.
1994 yılında fotoğrafçı Bennu Gerede‘nin annesi yönetmen Canan Gerede‘nin yönettiği “Aşk Ölümden Soğuktur” isimli bir filmde Bergen‘in hayatı anlatıldı. Tuncel Kurtiz‘inde rol aldığı filmde Kadir İnanır “Ali” ismiyle Halis Serbes’i, Bennu Gerede ise “Belgin” adıyla Bergen’i canlandırdı.
Filmi :
Acıların Kadını
Albümleri :
1982 – Şikayetim Var
1983 – Kardeşiz Kader
1985 – İnsan Severse
1986 – Acıların Kadını
1987 – Onu da Yak Tanrım
1988 – Sevgimin Bedeli
1988 – İstemiyorum
1989 – Yıllar Affetmez
unutulmana imkan yok
annem bu kadının şarkılarını ve onu çok seviyor
çok güzel bir ses var begniyorum nasıl kocası böyle birşey yapay hangi vicdansıs yapat
Bu gibi yaratıklara insan diyen hata yapmış olur.Dünya yüzünde meydana gelen veya bir kişi tarafından meydana getirilen hiçbir sebep bir kişinin öldürülme sebebi olamaz.Bunlara tek kelimeyle cani denir.Toplumdan böyle kişileri tamamen soyutlamak lazım diye düşünüyorum.
Seninde en büyük imtihanın kocandı gercekten hic mutlu olmamıssın allah hakkını bırakmasın cok canım acıdı okurken cok senin dedigin gibi sen afetsen ben afetmem..
Allah rahmet eylesin.gercekten acilar icinde yasamis.acaba ona buacilari yasatan insan dicem ama o insan olamaz .boyle bi yaratigin bemce bisaniye nefes almaya hakki yok.yanliz adalete bakarmisun gelde turk adaletine guven
hakketende acıların kadınıymış nutkum tutuldu
memlekette adalet yokki öldürmek bir insanın hayatına son vermek ölen için dönüşü olmayan bir yol öldürende mesut bir şekilde yaşıyor hesabını burda vermedi bunun birde öteki tarafı var..
gerçekten ölümüne çok üzüldüğüm sanatçılardan birisi.yaşasaymış çok iyi yerlere gelecek biriymiş.mükemmel sesi varmış.bir kadın ne yaparsa yapsın, öldürülmeyi haketmiyor.allah rahmet eylesin.
Büyük ses büyük yorumcu kader kurbanı arabeskin kraliçesi keşke öldürülmeseydi de bir 500 tane daha arabesk müzik yorumlasaydı onu dinleyince dünyayı daha çok sorguluyorum tüylerim diken diken oluyor dünya gözü ile görmek isterdim Rabbim rahmet eylesin…
ölümsüz ölümlülerden birisi de sensin BERGEN…
Arabeskin kraliçesi “BERGEN” her şarkısını tekrar tekrar dinlerim “KÜSKÜNÜM” “ÖLÜRDÜM UĞRUNDA” “ONUDA YAK”
Çok başarılı bir sanatciymis.Genc yaşta olmeyi hiç haketmemis.Yazık olmuş…………………..
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun 6yasindaydim hayal meyal hatırlıyorum her mersin e gittiğimde kabrini ziyaret ediyorum hayatı ve şarkılar beni kendimden geçiriyor empati kuruyorum başka biri olsa onun çektiği acının 3te 1birine dayanamaz)GÜZEL ABLAM CILELI ABLAM DAIMA KALBIMIZ DESIN)