Cemal Abdülnasır kimdir
Cemal Abdülnasır kimdir, Mısır‘lı asker ve devlet adamı. Devrimci, milliyetçi, sosyalist lider.Mısır’ın ikinci cumhurbaşkanı.
Cemal Abdülnasır 15 Ocak 1918 de babasının postane görevlisi olduğu Mısır’ın İskenderiye şehrinin fakir bir mahallesinde doğdu.İsmi Cemal Paşa’ya atfen verilmiştir. Asıl adı Cemal Abdünnâsır’dır.
Ortöğrenimini Kahire‘deki amcasının yanında tamamladı. Kısa bir süre hukuk okuduktan sonra 1937’de Kahire’deki Kraliyet Askeri Akademisi’ne girerek 1939’da mezun oldu. Sudan’daki Mısır ordusunda görev yaparken arkadaşlık kurduğu üç subayla (Zekeriya Mohyeddin, Abdülhakim Amir ve Enver Sedat) birlikte İngiliz egemenliğine ve krallık yönetimine son vermeyi amaçlayan gizli Hür Subaylar örgütünü kurdular.
I. Arap-İsrail Savaşı’nda (1948-1949) Filistin‘de savaştı.
23 Haziran 1956’dan 28 Eylül 1970’e kadar Mısır cumhurbaşkanı olan Nasır ülkesinde krallığa son veren hareketin önderliğini yap¬mıştır. NATO ve Varşova Paktı‘na girmeyen Nasır ılımlı bir dış siyaset izlemeye özen göstererek “bağlantısızlar” hareketi içinde yer aldı. Bağ¬lantısız ülkelerin ilkeleri, barış içinde bir arada yaşamayı temel alan bağımsızlık, askeri ittifaklara girmeme, yabancı güçlere kendi topraklarında üs vermeme ve ulusal kurtuluş savaşlarını desteklemektir.
1949’da Hür Subaylar komitesi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı, 1951’de yarbaylığa yükseldi. Savaşın ardından baş gösteren siyasi bunalım ortamında, Hür Subaylar örgütü 23 Haziran 1952’de kansız bir darbeyle yönetime el geçirip Kral Faruk’u devirdi. Mısır’ı terk eden kral, tahtı bıraktığını açıkladı. Orgeneral Muhammed Necib’in devlet başkanlığına getirilmesine karşın, gerçek iktidar Nasır’ın denetimindeki Devrimci Komuta Konseyi’nin eline geçti. Ocak 1953’te siyasi partiler kapatıldı ve Özgürlük birliği adlı yeni bir parti devlet içinde çekirdek örgütler kurdu. Haziran 1953’te Cumhuriyet ilan edildi ve İngiltere ile Süveyş Kanalı bölgesinin boşaltılmasını öngören bir antlaşma imzalandı. 1954 ilkbaharında Necib’in adının sonradan Nâsır’a karşı düzenlenen bir suikaste karışması ile görevden alınmasına yol açan ve iç çekişmelerden sonra perde arkasındaki konumundan çıkarak başbakanlık görevini üstlenen Nasır, en güçlü muhalefet odağı olan Müslüman Kardeşler‘i sindirerek konumunu pekiştirdi. Ocak 1956’da tek partili siyasi sisteme dayalı yeni anayasayı yürürlüğe koydu. 1956 Haziranında da tek aday olarak, oyların yüzde 99.95’ini alarak cumhurbaşkanı seçildi.
Nasır, cumhurbaşkanlığı sırasında ülkede bir dizi reforma girişti. İş’e toprak reformuyla başladı. Assuan’da kurulacak olan baraj için ABD ve İngiltere daha önce söz vermiş oldukları krediyi vermeyeceklerini açıklayın¬ca 1956’da, o zamana kadar İngiliz deneti¬minde olan Süveyş Kanalı‘nı kamulaştırdı. Süveyş’in kamulaştırılmasını öbür İngiliz ve Fransız şirketlerinin kamulaştırılması izledi.
Bunun üzerine İngiltere, Fransa ve İsrail Mısır‘a karşı ortak bir askeri harekâta girişti. İsrail, Mısır’a saldırdı. İngiliz ve Fransız hava kuvvetleri Mısır hava alanlarını bombaladı. Bunalım Birleşmiş Milletler’in Süveyş Kanalı’ nın denetimini Mısır’a bırakma kararıyla sona erdi. Nasır elde ettiği bu başarıyla gücünü pekiştirdi. Arap dünyasında bağımsızlık mücadelesinin önderi olarak benimsendi . Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nı Birleşik Arap Cumhuriyeti adı altında birleş¬mesine öncülük ettiyse de, 1961’de bu birlik bozuldu. Ertesi yıl Arap Sosyalist Birliği’ni kurdu.
Nasır Assuan Barajı’nın yapımına özel önem veriyordu. Bunun için gerekli krediyi daha sonra SSCB’den sağladı. bu dönemde özellikle Sovyetler Birliği’nin teknik ve mali yardımıyla geniş çaplı bir kalkınma hamlesi başlattılınca 1968 yılında tamamlanan Assuan Barajı’nın da katkılarıyla sanayileşmeyi hızlandırma ve köylüleri topraklandırma gibi başarıların yanı sıra kadınların haklarını genişletme ve eğitimi yaygınlaştırma gibi önemli adımlar attı.
Nasır, 1967’de Sina’ya kuvvet yığdı. 22 Mayıs 1967’de, İsrail’in Eilat’a deniz erişimi olan Tiran Boğazı’nın tüm İsrail gemilerine ve İsrail’e gitmekte olan diğer gemilere kapalı olduğunu ilan ederek, Akabe Körfezini ulaşıma kapattı, böylece İsrail’le açık çatışmaya yöneldi. Bunu izleyen Altı Gün Savaşı’nda (5 Haziran-10 Haziran 1970) erken davranan İsrail’in Mısır uçaklarını yerdeyken yok etmesi ağır bir yenilgiyi getirdi. 9 Haziran’da, Nasır bütün sorumluluğu üstlenerek istifa ettiyse de yaygın kitle gösterileri nedeniyle ertesi gün kararını geri aldı. Savaş sonrası dönemde radikal çizgisinden giderek uzaklaştı.
Nâsır’ın en önemli dış sorunu İsrail’di. Mısır ve Suriye, 1967’de Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Üçüncü Arap-İsrail Savaşı’nda yenilgiye uğradı. İsrail, Mısır hava kuvvetlerini, havalan¬maya bile fırsat vermeden yok etti. Bu yenilgiden sonra Nasır istifa etmek istediyse de, halk buna razı olmadı. Nasır ölünceye kadar Mısır cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.
28 Eylül 1970 tarihinde saat 17:16 sularında bir kalp krizinden dolayı yaşamını yitirdi.
Cemal Abdülnasır hakkında ziyaretçi yorumları