Christian Dior kimdir, Dünyanın en büyük moda evlerinden biri olan kendisiyle aynı adı taşıyan ünlü moda evi Christian Dior‘un kurucusudur.
Christian Dior, 21 Ocak 1905 tarihinde Granville, Fransa‘da Maurice Dior, Isabelle Cardamone çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Ailesi Fransa’nın kuzeyinde, Normandiya bölgesinde bulunan Granville adlı bir sahil kasabasında gübre üretimi yapmakta idi. 10 yaşında iken diğer 4 kardeşi ile beraber ailesi Paris‘e taşınmıştır. İlkokul, ortaokul ve liseyi bitirdikten sonra Institut d’Etudes Politiques de Paris Üniversitesinde siyâsî bilimler eğitimi aldı.
Ailesi onun bir diplomat olmasını çok istiyordu fakat Christian Dior sadece moda ve bunun yanı sıra eskizle ilgileniyordu. Para kazanmak için moda eskizlerini tanesini 10 sent civarından sattı. Okulu bıraktıktan sonra babasından bir miktar para aldı ve böylelikle 1928 yılında Pablo Picasso benzeri sanatsal çalışmalar satan küçük bir sanat galerisi açtı.
1931 yılında dünyada patlak veren ekonomik kriz neticesinde babasının işini kaybetmesi sonucu yaşadıkları mali krizden sonra Christian Dior galerisini kapatmak zorunda kaldı. Bu dönemde, ilk önce Le Figaro dergisine şapka modelleri çizerek ve daha sonraları Paris’in moda evlerine eskizler çizerek geçimini sağladı.
1930’lardan 1940’lı yıllarda askere çağırılana kadar İsviçre‘li modacı Robert Piguet ile çalıştı. 1941’de Paris’i terkederek güney Fransa’da meyvecilik yaptı. 1942 yılında askerliğini bitirmesisinin ve Pierre Balmain‘in baş tasarımcılığını yaptıkları Lucien Lelong moda evine katıldı.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazi subaylarının eşlerini ve Fransız işbirlikçilerini giydiriyordu. 16 Aralık 1946 tarihinde dönemin büyük iş adamlarından pamuklu kumaş üreticisi Marcel Boussac‘ın da desteğiyle kendi moda evini kurdu.
İlk koleksiyonunu 1947 yılında sunan Christian Dior, ona Corolle, taç yaprakları, (tam anlamıyla adını botanik terim korolla ya da çiçeğin taç yaprakları) ismini verdi, fakat New Look (Yeni Görünüm) terimi Harper’s Bazaar’ın baş editörü Carmel Snow tarafından uyduruldu.
Böylece Christian Dior‘un modanın siluetlerine yön vereceği bir dönem başlamıştı. Christian Dior’un, yarattığı siluetleri şekillerine göre adlandırma alışkanlığı vardı. Dünyanın “New Look” olarak tanıdığı silueti kendisi, kıyafetin kesiminin çizdiği şekle referansla, “Figure 8” (8 Şekli) olarak adlandırmıştı: göğüsler belirgin, bel incecik, kalça ise kumaş zengini eteklerle dolgunlaştırılmıştı. Bu başarısını takiben 1948’de asimetriyle oynayan “Zig-Zag Line’ı”, 1950’de Vertical (Dikey) silueti, 1953’te yuvarlak ve net hatlarıyla ilhamını laleden alan “Tulip” kesimini piyasaya sürmüştü. Bunları, vücuda oturan keskin hatlarıyla H harfine benzeyen “H Line”, göğüslerden aşağıya doğru açılan “A Line”, omuz dekoltesini vurgulayan “Y Line” siluetleri takip etmişti (1954-55).
Dior’un tasarımları II. Dünya Savaşı modası olan kapalı ve erkeksi tasarımların aksine çok daha cinsel istek uyandırıcıydı. O şekiller ve silüetler tasarlamada usta olan Dior şöyle demiştir “Ben çiçek kadını tasarladım.” Onun tasarımları ağırlıklı olarak sık dokunmuş pamuklu bezlerden yapılan, sert, büstiyer stilindeki korsajlar, kalça vatkaları, ince belli korseler, jüponenişleyerek inip modellerinin çok daha kıvrımlı hatlara sahip gözükmesini sağlıyordu. Etek ucu baldırlarda ve bileklerde biterek güzel bir silüet oluşturuyordu. İlk başta tasarımları bacaklarını örttüğü için kadınlardan tepki aldı çünkü kadınlar o dönemdeki kumaş yetersizliğinden dolayı buna alışkın değillerdi. Paris‘teki bir moda çekimi sırasında Dior’un tasarımları, elbiseler ve takımlarda kullanılan kumaş miktarı nedeniyle Dior’a karşı ters tepkiye yol açtı. Modeller, kadın sokak satıcıları tarafından elbiselerin savurganlığı nedeniyle saldırıya uğradı ancak karşı koyma, savaş zamanı kıtlığının bitmesiyle sona erdi. “Yeni Görünüş” kadın kıyafetlerinde devrim yaptı ve Paris’i yeniden II. Dünya Savaşı sonrasında modanın merkezi yaptı.
Christian Dior, 1946 yılında Paris Montaigne caddesinde bir modaevi açtığında 20’nci yüzyıla damgasını vuracağını bilmiyordu belki de. 1947’nin ocak ayındaki koleksiyon ise moda trendi kavramının ve tüm dünyada ilgi görecek olan yeni bir giyim anlayışının doğmasına neden olmuştu. Vogue dergisinin genel yayın yönetmeni, Montaigne caddesindeki defile sonrası Christian Dior’a “Your dress have a such a new-look” deyip bunu derginin kapağına taşıyınca ‘new look’ akımı doğmuştu.
Avrupa’nın kraliyet ailelerinden Hollywood yıldızlarına kadar uzanan bir müşteri kitlesi edindi, 1949‘da 12.7 milyon satış gerçekleştirdi. Dior, yıl bitmeden önce New York‘da bir satış mağazası açtı ve 1954 yılında Londra‘da faaliyete başladı. 1953 sonunda, şirket Meksika, Kanada, Küba ve İtalya‘da faaliyette bulunuyordu.
1948 yılında Christian Dior Parfümlerini piyasaya sürdü. Chiristian Dior ismi bir dizi aksesuarın üzerine kondu, bunlar arasında kravatlar, çoraplar, kürkler, şapkalar, eldivenler, el çantaları, mücevherler, iç çamaşırı ve eşarplar vardı.
Christian Dior, 23 Ekim 1957 tarihinde Montecatini Terme, İtalya‘da tatil yaptığı sırasında kalp krizinden 52 yaşında ölmüştür.
Christian Dior 1957 yılında hayatını kaybedince, tasarımcının henüz 21 yaşında olan genç asistanı Yves Saint Laurent markanın baş tasarımcısı olarak Dior’un makamını devraldı.
Christian Dior’un doğduğu ev günümüzde Christian Dior Müzesi olarak işletilmektedir.