Ebüzziya Tevfik kimdir

Ad Soyad: Ebüzziya Tevfik Doğum Tarihi: 17 Şubat 1849 Nereli: İstanbul Meslekler: , Ölüm Tarihi: 27 Ocak 1913

Ebüzziya Tevfik kimdir, Türkiye’de “matbaacılığı sanat hâline getiren kişi” olarak kabul edilir.

Ebüzziya Tevfik, 17 Şubat 1849 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası, Maliye Sergi Kalemi memurlarından Konya Koçhisarlı Hasan Kamil Efendi’dir. Asıl adı Mehmet Tevfik’tir. “Ziyâ’nın babası” anlamına gelen Ebüzziyâ unvanını sürgünde bulunduğu târihte kendi adını kullanamadığı için almıştır. Ebüzziya Tevfik, Cevriye Kalfa Sıbyan Mektebi’nden mezun oldu. Babasını küçük yaşta yitirince öğrenimini bırakarak Maliye Sergi Kalemi’nde çalışmaya başladı. Özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. 1864’te Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde yazmaya başladı.

Ebüzziya Tevfik, genç yaşta Namık Kemal ve İbrahim Şinasi ile tanıştı. Onların tesirinde kalarak edebiyat hayatına atıldı. Namık Kemal‘in teşviki ile Tasvir-i Efkar Gazetesi’nde yazılar yayımladı. Arapça, Farsça ve Fransızca’yı öğrendi. Matbaa alanında Avrupa’daki yenilikleri takip etti.

Terakki, Diyojen (dergi), Hayal, Çıngıraklı Tatar, Hakayikü’l-Vekâyi gibi gazete ve dergilerde de yazılar yayınlandı. Memuriyet hayatına Maarif Dairesi’nde ve Adliye Dairesi’nde devam etti. Terakkî Gazetesi‘ndeki yazılarıyla basın hayatına atıldı. Daha sonra Mısırlı Fâzıl Mustafa Paşa‘nın yardımıyla kendi matbaasını kurdu. Tasvir-i Efkâr gazetesinin basıldığı matbaayı, İbrahim Şinasi‘nin 1871 yılında ölümü üzerine mirasçılarından Fâzıl Mustafa Paşa satın almış; aralarında Tevfik Bey’in de olduğu dört meşrutiyetçi gence vermişti. Diğer üçünün hisselerini Tevfik Bey’e devretmesi üzerine matbaaya tamamen sahip oldu. Dönemin yayın hayatında önemli rol oynadı. Hadika ve İbret gazetelerinin başyazarlığını yaptı. Ayrıca Siraç (Kandil) gazetesini çıkardı.

Ebüzziya Tevfik, 1872 yılında bir tiyatro eseri yazmaya girişti. “Ecel-i Kaza” adlı piyesi yazarın hem ilk kitabı, hem de ilk ve tek telif oyunu oldu. Eser, Güllü Agop yönetimindeki “Tiyatro-i Osmani Kumpanyası”nda sergilendi, ilgiyle karşılandı.

Ebüzziya Tevfik, 1872 yılında memuriyetten ayrılarak, Namık Kemal‘in arkadaşları ile birlikte çıkardığı “İbret” gazetesinde gazetecilik yapmaya başladı. Hükümeti eleştirdiği için kısa süre sonra İbret Gazetesi kapatılıp, başyazarı Namık Kemal Gelibolu mutasarrıflığı görevi ile İstanbul’dan uzaklaştırılınca Ebüzziya Tevfik, onunla birlikte Gelibolu’ya gitti. Bir süre sonra İstanbul’a geri dönerek “Hadika” isimli bir günlük gazete kurdu. Gelibolu’dan yazılarını gönderen Namık Kemal‘in de yazılarının çıktığı ilk sayısı 9 Kasım 1872’de çıktı.

Ebüzziya Tevfik, 1873 yılbaşında ilk Türk almanağı olan “Salname-i Hadika” isimli özel bir yıllık çıkardı. Hadika gazetesi 56. sayıda kapatıldı. Ebüzziya Tevfik, Cüzdan isimli dergi çıkardı ancak o da ilk sayısında toplatılıp kapatıldı. Bunun üzerine 15 Mart 1873’te “Sirac” adlı yeni bir günlük gazete yayınlamaya başladı.

Vatan Yâhut Silistre piyesinin Gedikpaşa Tiyatrosu’et ve Sirac gazeteleri kapatıldı; Namık Kemal Magosa’ya sürgüne gönderilirken, Ebüzziya Tevfik de Ahmet Mithat Efendi ile birlikte Nisan 1873 yılında Rodos’a sürüldü. Sultan Abdülaziz Han’ın tahttan indirilmesine kadar orada kaldı. 10 Haziran 1876 tarihinde V. Murat‘ın cülusuyla affedilerek İstanbul’a döndü.

Ahmet Mithat Efendi ile birlikte Rodos’ta kale hapsinde tutulan Ebüzziya Tevfik, sürgün yaşamı sırasında mahpusların eğitimi ile meşgul oldu, onların ürettikleri el işlerinin gelişmesine, gelirlerinin artmasına katkıda bulundu. “Zindanda Muharrir” adlı aylık dergiyi çıkardı. Victor Hugo‘nun Angelo adlı eserinden uyarladığı «Habibe veya Semahat-i Aşk” adlı kitabını yazdı ve yayımladı. «Nümune-i Edebiyat-ı Osmaniye» adlı kitabını meydana getirdi.

Rodos’tan yazılarını İstanbul’daki yardımcısı Şemsettin Sami’ye göndererek 1875 yılında”Muharrir” adlı bir dergi yayımlamaya başladı. Bu yazılarında dört yaşındaki “Ziya” adlı oğlunun isminden ötürü “Ziya’nın babası” anlamındaki “Ebüzziya” imzasını kullanmaya başladı.

Rodos sürgününden döndüğünde 31 Ağustos 1876 tarihinde sultan olan Abdülhamit II tarafından saraydaki Mütercimin Cemiyeti’ne üye yapılarak Mithat Paşa’nın evindeki anayasa hazırlık çalışmalarına da katıldı.

Meclis-i Mebusan’ın feshedilmesi üzerine 1877 yılında Bosna mektupçuluğuna atanarak İstanbul’dan Bosna’ya gitti. Bosna’da iken Bosna Vilayet Gazetesi’nin yönetin 1878 tarihli 13. sayısını tipografya baskı ile yeni bir şekilde çıkardı. Bosna’nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından işgali üzerine İstanbul’a döndü ve matbaacılık alanında çalışmaya ağırlık verdi.

Bosna’dan İstanbul’a döndükten sonra 1879 yılında “Salname-i Ebuzziya” adlı bir almanak çıkardı. Ancak Abdülhamit II beğenmediği için tüm nüshaları yok ettirildi. 1880 yılında ise Salname-i Kamerî adlı yıllığı çıkardı; aynı yıl Rebî-i Marifet adlı yıllığı da bastırdı ve her yıl düzenli olarak çıkarmaya devam etti. ( Bazı yıllarda Nevsal-i Marifet veya Takvim-i Ebüzziya adlarıyla çıkarılmıştır).

Namık Kemal, İbrahim Şinasi, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim Naci, Ahmet Rasim gibi birçok yazarın eserini yayınladı. Kütüphâne-i Ebüzziyâ adıyla takvim çıkardı. O devir için ileri baskı tekniğinde yayınlar çıkardı.

1880 yılında “Mecmua-i Ebüzziya” adı altında 15 günde bir çıkan bir dergi yayımlamaya başladı. Mecmuaların basılmadan evvel Maarif Nezareti’ne gösterilip incelenmesi kararı üzerine 53. sayıda kapattı dergiyi 1896 Mart’ında yeniden yayınlamaya başladı. Mecmua-i Ebüzziya, 22 Mayıs 1880’den 1912’ye kadar 159 sayı çıkmıştır. Dergide Namık Kemal‘in mektupları da yayımlanmıştır.

1881 yılında Galata semtinde “Matbaa-i Ebüzziya” adlı matbayı kurdu. Matbaada 1881-1886 yılları arasında “Kitaphane-i Meşahir” ve “Kitaphane-i Ebüzziya” dizi başlıkları altında toplam 114 kitap yayımladı. Kitabphane-i Meşahir, ünlü kişilerin hayatlarına dair bir kitap serisidir. 60 kitaplık bir seri düşünüyordu ancak Johannes Gutenberg, Galileo Galilei, Napolyon Bonapart, Diyojen, Benjamin Franklin, Hasan Sabbah, Georges-Louis Leclerc Buffon, Ezop, Bermekîler’den Yahya Bermekî, Harun Reşid ve İbni Sina‘ya ait kitapları çıkarabildi.

1889 yılında hanımlar için Takvimünnisa adlı bir almanak daha çıkardı. Türk matbaacılık tarihi için çok önemli olan bu almanaklar, Ebüzziya’nın Avrupa seyahatlerinden topladığı malzemeler, yerli ve yabancı ünlülerin hayatları hakkında bilgi içeren kaynaklardır.

1887 yılında fasiküller halinde yayımlamaya başladığı Lügat-ı Ebüzziya isimli Türkçeden Türkçeye sözlük, 1900 yılında sürgüne gönderilmesi üzerine, 2. ciltte “Öd” maddesinde kalmıştır.

1892 yılında İstanbul Sanat Okulu müdürü oldu. 1894 yılında Şûrayı Devlet Bidayet Mahkemesi üyesi olarak görevlendirildi.

1900 yılında yaptığı işler devlet memurluğuna bağdaşmadığı gerekçesiyle Abdülhamit II yönetimi tarafından Konya‘ya sürüldü. Galatasaray Lisesi‘nde öğrenci olan oğlu Talha da onunla birlikte sürgüne gönderildi. Konya’da bulunduğu 8 yıl içersinde sanat eseri niteliğinde halılar dokudu, sanat eseri niteliğinde duvar seccadeleri yaptı. Burada yaptırdığı köşkün bahçesinde çiçek yetiştirdi.

II. Meşrûtiyet‘in îlânıyla 1908 yılında İstanbul’a döndü. Aynı yıl Antalya milletvekili seçildi. Bir taraftan Mecmua-i Ebüzziyâ’yı yeniden neşrederken, bir taraftan da yeni Tasvir-i Efkâr Gazetesi’ni kurdu. Tasvir-i Efkâr gazetesi 25 Aralık 1912 de Kâmil Paşa kabinesi tarafından kapatılınca gazeteyi önce “İntihab-ı Efkâr” adıyla, o da kapatılınca “Tefsir-i Efkâr” adıyla çıkardı. Tefsir-i Efkâr ilk sayısında tatil edildi ve matbaası da kapatıldı. 25 Ocak 1913’te Tasvir-i Efkar’ı çıkarmasına izin verilince gazeteyi son kez 27 Ocak 1913’te çıkardı. Ve o gün hayatını kaybetti.

Makale, tiyatro, hâtıra, biyografi türlerindeki yazıları yanında antoloji, lügat, gazete, kitap, mecmua da çıkarttı. Edebiyâttan astronomiye, siyâsetten takvimciliğe kadar her konuda yazı yazmış bir yazardı.

Yeni Osmanlılar adlı aydın hareketinin aktif bir üyesi olan Ebüzziya Tevfik, sürekli muhalif bir aydın olarak daha çok siyasi kimliği ile tanındı.

Ebüzziya Tevfik, 27 Ocak 1913 tarihinde İstanbul’da 64 yaşında ölmüştür. Tasvir-i Efkar Gazetesinin yayımını oğulları Talha ve Velid Ebüzziya devam ettirdi. Mezarı, Bakırköy Mezarlığı’ndadır.

Eserleri :
Kitapları:
1872 – Ecel-i Kaza (tiyatro)
1873 – Numune-i Edebiyyat-ı Osmaniyye (antoloji)
1873 – Habibe veya Semahat-i Aşk (Victor Hugo‘nun Angelo adlı eserinden uyarlama)
Yeni Osmanlılar Tarihi (Tarihi, biyografik)
1887 – Lugat-ı Ebuzziya (sözlük/tek cilt)

Hat Eserleri:
İstanbul Kızıltoprak’taki Zühtüpaşa Camii’nin kûfi hatla yazılan kuşak yazısı Ebüzziya’nın eserleri arasındadır.
İstanbul’da Yıldız Sarayı yolu üzerindeki Yıldız Hamidiye Camii ‘nin kubbesinde Kûfi hatla, mavi renk üzerine altınla yazılan “Mülk Sûresi” Ebüzziya Tevfik’in eseridir.

İlgili Makaleler

Ebüzziya Tevfik hakkında ziyaretçi yorumları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu