Gabriela Mistreal kimdir, Latin Amerikan edebiyatının tanınmış yazarlarındandır. 1945 yılında Nobel Edebiyat Ödülü‘ne layık görüldü.
Gabriela Mistreal, 7 Nisan 1889 tarihinde Vicuña, Şili‘de İspanyol, Bask ve yerli karışımı bir ailede köy öğretmeninin kızı olarak doğmuştur. Asıl adı Lucila de María del Perpetuo Socorro Godoy Alcayaga’dır. Bir öğretmen olan babası Godoy Villanueva ile 1892 yılında evi terk ettikten sonra sadece birkaç defa görüşebildi. Annesi Doña Petronila tarafından koyu Katolik bir aile ortamında büyütüldü. 1909 yılında kiliseden uzaklaşmaya başladı.
Genç yaşta ilk şiirlerini çeşitli yerel gazete ve dergilerde yayımladı. “Sonetos de la Muerte” (Ölüm Soneleri) adlı şiiri ile 1914‘te bir ulusal edebiyat yarışmasında ödül aldı ve ülke çapında tanındı. Şiirlerini çok sevdiği şairler Gabriele d’Annunzio ve Frédéric Mistral‘ın adlarından oluşturduğu ‘Gabriela Mistral‘ adıyla yayımladı, edebiyat dünyasında bu adla tanındı.
12 yaşında eğitim hayatını sonlandırdı. Kendi kendini yetiştirdi. On beş yaşından itibaren öğretmen olarak Şili‘nin çeşitli bölgelerinde görev yaptı. İlk şiirlerinin yerel gazetelerde görünmesi de bu yıllara rastlar. Henüz 17 yaşındayken tanıştığı bir demiryolu çalışanına tutku ile bağlandığı; sevgilisinin üç yıl sonra beklenmedik bir anda gelen intiharından sonra şiire tutunduğu söylenir. 1918 yılında sert iklim koşulları olan Punta Arenas’ta göreve başlar. Ozan Nobel Edebiyat ödülü kazandığı ünlü “Desolación” (Keder, 1922) adlı yapıtını burada kaleme alır.
1914 yılında Sonetos de la Muerte (Ölüm Soneleri) adlı şiiriyle Şili‘de Juegos Floral Ödülü’nü kazandı. 1945 yılında Nobel Edebiyat Ödülü‘nü kazanan ilk Latin Amerikalı edebiyatçı oldu.
1920 yılında Temuco ve 1921 yılında başkent Santiago‘da çeşitli okullarda çalıştıktan sonra, 1926‘da Birleşmiş Milletler‘de Şili Temsilcisi oldu. 1932’de Napoli, 1933 yılında ise Madrid ve Lizbon‘da konsolosluk görevlerinde bulundu.
1922 yılında Meksika hükümetinden gelen bir daveti kabul ederek bu ülkeye göç etti ve süre giden eğitim reformu çalışmalarına katıldı.
1923 yılında yayınladığı Lecturas para Mujeres (Kadınlar için Konuşmalar) ile Meksika Devrimi’nin fikirsel alt yapısını destekledi; Kuzey ve Güney Amerika‘daki kadınlara bu eserle seslendi. Mistral, Şili‘de doğup büyümüştü; İspanyolca yazıyor ve Latin Amerika kültüründen besleniyordu. Ama ülkesiyle ilişkileri her zaman yolunda gitmedi. Duygusal kopuşlar, Şili’de iktidara gelen dikta rejimleriyle gerilimli zamanlar yaşadı.
Ülkesinde, yalnızca üniversite öğrenimi görmüş öğretmenlerin okullarda görev yapabileceğine dair yasanın kabul edilmesi üzerine 1925 yılında emekli olmak zorunda kaldı.
Yıllar sonra ülkesi ile ilgili düşüncelerini anlattığı bir makalede “Kızlarını eğittiğim ve kötü kıyafetlerim ve kötü taranmış saçlarım yüzünden beni hor gören bir toplumdan izole şekilde yaşadım” diyecekti. Bu yüzden hayatının son 34 yılını ülkesinden uzakta geçirdi. Latin Amerika‘yı, Avrupa‘yı ve ABD‘yi dolaştı. Hayatını yazarak ve ders anlatarak kazandı.
1923 yılında Şili hükümeti “Ulusun Öğretmeni” unvanını verdi. Şili ve Meksika’da kırsal yörelerdeki eğitim düzenlemelerinde etkin rol üstlendi; üniversite öğretim üyeliğine kadar yükseldi; eğitimcilik, kültür bakanlığı, danışmanlık ve diplomatlık yaptı. 1926 yılında Birleşmiş Milletler‘ de Şili’yi temsil etti ve Fransa‘ya yerleşti. Gazetecilikle ve Latin Amerika ülkeleri ve ABD’de dersler vererek geçimini sağladı. Özellikle Karayipler, Uruguay, Brezilya ve Arjantin‘e sık sık seyahat etti. 1929 yılında annesini ölümünden sonra ülkesi ile bağını kaybetti. 1932 yılında Napoli, 1933 yılında ise Madrid ve Lizbon‘da ülkesinin kültür ateşesi olarak görev yaptı. Birçok üniversite tarafından onursal doktora unvanı verildi.
1925, 1938 ve 1954 yıllarında kısa ziyaretler yapmak üzere Şili‘ye dönen Mistral, Pablo Neruda‘ya yapılan haksızlıklara tepki göstermesi nedeniyle Gabriel González Videla hükümetinin şimşeklerini çekti. Bunun üzerine El Mercurio ve El Diario Ilustrado gazeteleri artık onun yapıtlarını basmayacaklarını bildirdi. Emekli maaşının kesilmesi ile geçim sıkıntısına düşen sanatçı, ömrünün geri kalanını ülkesinden uzakta geçirdi.
Gabriela Mistreal, Latin Amerika‘yı, Avrupa‘yı ve ABD‘yi dolaşarak eğitim alanında çalışmalar yapmıştır.
Gabriela Mistral’in ikinci büyük eseri Tala (Yıkım) 1938 yılında, Buenos Aires‘te, dostlarının yardımıyla yayımlandı. Mistral bu kitabın gelirlerini İspanya İç Savaşı’nda zarar gören çocuklara bağışlamıştır.
Mistral’ın yaşamını alt üst eden diğer bir üzücü olay, evlat edindiği yeğeni Juan Miguel’in ölümüydü. 17 yaşındaki gencin intihar ettiği söylendi ama Mistral’e göre, akran zorbalığından kaynaklı bir cinayet söz konusuydu. 1945’te kazandığı Nobel edebiyat ödülü bile unutturamadı bu ölümün acısını…
1922’de New York‘ta basılan ilk eseri Desolación”‘dan sonra “Ternura” (Şefkat, 1924) ve “Tala” (Yıkım, 1938) Buenos Aires‘te, “Poesías completas” (Tüm Şiirleri, 1958) İspanya‘da yayımlanmıştır. Ülkesi Şili‘de yalnızca “Lagar” (Şıra teknesi, 1954) adlı yapıtı basıldı. Şiirlerinde doğa, aşk, anne sevgisi konularının yanı sıra haksızlığa uğramış Güney Amerika yerlilerini, İspanya İç Savaşı sırasında yuvalarını yitirmiş Basklı çocukları, kötü koşullarda çalışmak zorunda bırakılmış Şilili maden işçilerini konu edindi.
Hiç evlenmedi. Hiç çocuğu olmadı.
Gabriela Mistreal, 10 Ocak 1957 tarihinde Hempstead, New York, ABD‘de pankreas kanserinden 68 yaşında ölmüştür. Cenazesi Şili‘ye gönderildi. Ölümü nedeniyle devlet başkanı Ibañez tarafından Şili‘de yas ilan edildi
24 Eylül 2009 tarihinde Şili hükümeti tarafında üzerinde Gabriela Mistreal‘ın resmi bulunan 5000 pesos değerinde kağıt para tedavüle sunulmuştur.
Gabriela Mistreal parası
Ödülleri :
1914 – Şili, Juegos Floral Ödülü
1945 – Nobel Edebiyat Ödülü
1951 – National Prize for Literature (Ulusal Edebiyat Ödülü)
Kitapları :
1914 – Sonetos de la muerte (Ölüm Soneleri)
1922 – Desolación (Keder)
1923 – Lecturas para mujeres (Kadınlar için Konuşmalar)
1924 – Ternura (Şefkat)
1934 – Nubes blancas y breve descripción de Chile
1938 – Tala (Yıkım)
1941 – Antología
1954 – Lagar (Şıra teknesi)
1957 – Recados contando a Chile
1958 – Poesías completas (Tüm Şiirleri)
1967 – Poema de Chile (Şili Şiirleri)
Umutsuzluk
Sis koyu ve sonsuz, çünkü unutmalıyım
denizin tuzlu dalgalarının beni fırlattığı yeri.
Vardığım ülkenin ilkbaharı yok:
yalnızca beni bir anne olarak saklayan uzun gecesi.
Uluyor yel evimin çevresinde ve hıçkırıyor.
Bir cam gibi kırıyor çığlığımı.
Ve beyaz ovaların sonsuz ufukları boyunca
görüyorum görkemli ve acılı günbatımının ölümünü.
Kimi çağırabilir ki buraya düşmüş kadın,
yalnızca ölüler O’ndan daha çok yol gidebilirse?
Kendileriyle sevdiklerinin kolları arasından
sessiz ve katı bir denizin yükselişini yalnızca ölüler görür.
Limanda beyaz yelkenleri parıldayan gemiler
geliyorlar kimselerin bilmediği ülkelerden;
açık-gözlü tayfaları bilmiyorlar ırmaklarımı
ve geliyorlar denizlerimin ışığını görmemiş solgun meyvalarla.
Ve boğazıma bir düğüm gibi takılan sorunun
yanından geçişini gördüm onların, yitip gittiğini, yenildiğini:
yabancı lisânlar konuşuyorlardı, yaşlı annemin
altın ülkelerde türkü söylediği canlı dili değil.
Toz gibiydi mezara düşen kar,
bir ölümlü gibi görüyorum sisin büyüyüşünü,
ve delirmemek için saymıyorum her bir saniyeyi,
çünkü uzun gece yeni başladı daha.
Görüyorum yenik ovaları ve topluyorum kederlerini,
çünkü yitik manzaraları görmeye geldim.
Kardır gördüğüm yüz pencerelerimden;
her zaman düşsün o beyaz ışık göklerden!
Her zaman üstüme kar, Tanrı’nın büyük bakışı gibi
Her daim beyaz portakal-çiçek evimin üstüne;
Her zaman, kaderin hiç yorulmaması ya da yok olmaması gibi
düşer gökten beni örtmek için, korkunç ve mükemmel.