Güner Kuban kimdir, Güner Kuban, Çerkes Ethem‘in yeğenidir.
Güner Kuban, 1935 yılında Çerkes Ethem‘in ağabeyi Reşit Bey‘in kızı olarak Yunanistan, Atina‘da doğmuştur. Annesi Seher Hanım’dır. Ablaları ve Aytek adında abisi vardı. İlkokulu Bandırma’da, ortaokulu Ankara‘da Mimar Kemal Okulu’nda ve liseyi İstanbul’da Alman Lisesi’nde okudu. Almanya Stutgart’ta mimarlık tahsili gördü. Paris, Hollanda ve Miami‘de mimarlık yaptı.
Kurtuluş Savaşı sırasında Çerkes Ethem, Atatürk ile ihtilafa düşünce 12 Aralık 1921 tarihinde Yunanistan‘a iltica eder. Ethem, Yunanistan‘da uzun süre kalmaz hemen Ürdün‘e geçer. Ethem’in savaşçılarından bazıları da Yunanistan’a gelir. Gelenlerden biri de ağabeyi Reşit Bey‘dir. Reşit Bey ve ailesi 150’likler ile 1 Haziran 1924 tarihli kararnâme ile sürgüne gönderilmiştir. Aile önce Kayseri’ye sonra da Yunanistan‘a gider.
Reşit Bey‘in kızı Güner Kuban da ailesi Yunanistan‘dayken 1935 yılında doğar. Babası Ürdün’e geçince sıkıntılı bir dönem yaşarlar. Güner, doğumundan hemen sonra Atina‘daki Fransız St. Joseph Okulu’na yatılı olarak verilir. Burada vaftiz edilir. Okuldaki ismi Maria Josephine’dir. Altı aylıktan 5 yaşına kadar bu Katolik okulunda kalır. Yunanistan’da maddi sıkıntı çeken annesi Seher Hanım 4 çocuğunu okutabilmek için göstermelik de olsa Katolik olmayı kabul eder ve ‘Eva’ adını alır. Ağabeyi Aytek’inki ise “Joseph” olur. Kız kardeşlerine de Fransız isimleri verilir.
Güner Kuban ile ailesi, Celal Bayar hükümetinin çıkardığı 29 Haziran 1938 sayılı kanunla 150’liklerin affından sonra da 1941 yılında Türkiye’ye döndüğünde Yunanistan’dan Bandırma’ya ailenin konağına gelirler. Babası Reşit Bey Ürdün’deki sürgünlükten 1950 yılında döndü.
Daha sonra Ankara’ya taşındılar ve ortaokulu Ankara’da Mimar Kemal Okulu’nda okudu.
Güner Kuban, İstanbul’da Alman Lisesi’nde okudu. Sol bir çevre içinde yaşar. Çevresi komünistlerle doludur. Gençlik yıllarında önce komünist sonra sosyalist olur. Almanya‘ya üniversite için gidene kadar birkaç yıl babasıyla kalır. Almanya’ya gider, mimarlık eğitim alır. Türkiye’ye döner. Turizm Bankası’nda mimar olarak çalışır.
Güner Kuban, Paris‘te yaşarken bir hafta sonu gittiği Amsterdam‘ı ve Hollandalıları öylesine sevmiştir ki oraya yerleşmekle kalmamış Hollanda vatandaşı da olmuştur.
Amsterdam‘da Hollanda‘nın bütün el sanatlarının yapılışının sergilenerek satıldığı Port van Amsterdam adlı turistik merkez Kraliçenin ve binlerce kişinin katılımıyla açılmıştı. Kraliçenin sarayına çok yakın olan sekiz klasik yapıyı içeriden kırarak barlar, restoranlar ve Diamond club adlı müthiş şık ve kaliteli gece kulübünün kırk sekiz günde bitmesine şaşıran Hollandalılar Güner’in iç mimarideki ustalığına da hayran kalmışlardır.
Güner Kuban Amsterdam‘da lezbiyenlere yönelik bir gece kulübü işletir. Kulübün adı ‘Homolulu‘dur. 25 yıl Amsterdam‘da yaşar. 22 yıl ‘Homolulu’ gece kulübünü işletir. Kuban, ‘Homolulu’ gece kulübünü şöyle anlatır: “Homolulu, bütün dünyada çok ama çok popüler bir kulüptü. Hollanda için bile ileri bir yerdir. Lezbiyenler, gay’ler, heteroseksüeller bir arada eğlenirlerdi.”
80 yıl içerisinde, dondurulan insanların yeniden hayata döndürülebileceğine inanan Güner Kuban, Amerika‘da yaşadığı 1980’li yıllarda ABD‘li Alcor firmasıyla 1986 yılında dondurulma anlaşması imzaladı. Yaşlılığın tuzağına düşmek istemiyorum. İnsanlar ruhlarıyla beraber yaşlanıyorlar ama benim ruhum hâlâ 17 yaşında. Biraz daha yaşarsam zaten gençleri kıskanmaktan öleceğim. O nedenle işlerim bitince -bunlardan biri Çerkes Ethem‘in hayatını yazdığım kitap- elden ayaktan düşmeden Kolombiya’ya gidip ötenazi yaptıracağım. Ardından da dondurulacağım” diyor. Güner Kuban’ın vücudu, içi sıvı nitrojen dolu büyük metal bir silindir içinde, eksi 196 derecede, tıbbın ilerleyip kendilerini yeniden dirilteceği günü beklemek üzere dondurulacak.
Otuz beş yıl yurt dışında yaşayan Güner Kuban, Türkçe dışında Fransızca, İngilizce, Almanca, Hollandaca ve Yunanca bilmektedir.
Mavi Gerilim adı ile yazdığı senaryo yönetmenliğini Osman Sınav‘ın yaptığı “Mavi Düşler” adlı dizi olarak çekilmiştir.
Türkiye’nin ilk Lezbiyen Romanlarından biri sayılan “Sevişmenin Rengi” adlı romanını yazdı.
Güner Kuban, üç kere evlenip boşanmıştır. Erkeklerle evlilikleri yürümez. Onun cinsel tercihi farklı. Kadın kadına bir ilişki olan lezbiyenliği tercih etmiş. Dünyanın her yerinde kadın sevgilileri olur. Kadınlarla yaşamayı seçmiştir.
Güner Kuban, Amerika, Avrupa ve İstanbul arasında hayatını sürdürmekte, Hollanda‘da Amsterdam ve Amerika‘da Miami‘de yaşamaktadır. Buralarda gece kulüpleri işletmektedir. Güner Kuban şimdi Bodrum Yalıkavak’taki evinde yaşıyor. Bodrum’da Peridot ismini verdiği zeytinyağı ve diğer doğal ürünlerin ticaretiyle uğraşıyor.
Kitapları :
2016 – Bir Vatan Aşkına: Çerkes Ethem ve ailesinin gerçek öyküsü
2004 – Sevişmenin Rengi.