Altıncı Osmanlı padişahı.
II. Murat, 1404‘te Amasya‘da doğdu. Babası I. Mehmet (Çelebi Mehmet), annesi ise Dulkadıroğulları’ndan Emine Hatun idi. Şehzadeliği Bursa, Amasya ve Edirne‘de geçti. Eğitimini devrin önemli âlimlerinden aldı. 11 yaşında iken devlet idaresini öğrenmesi ve askeri tecrübe kazanması için Yörgüç Paşa‘nın lalalığında Amasya Valiliği’ne gönderildi. Şehzadeliği sırasında verilen ilk görev 1416‘da Börklüce Mustafa isyanını bastırması oldu. 1421‘de ise Anadolu Beylerbeyi Hamza Bey’in yardımıyla İsfendiyaroğulları’ndan Samsun‘u aldı.
Babası I. Mehmet’in Edirne‘deyken çıktığı av sırasında rahatsızlanması üzerine vezirleri Bayezit, İbrahim ve Hacı İvaz Paşalar Amasya Valisi olan II. Murat’a haber verdiler. I. Mehmet, 26 Mayıs 1421‘de vefat edince şehzadenin tahta gelip oturmasına kadar bu olay gizlendi. II. Murat, 25 Haziran 1421‘de Bursa’da Osmanlı tahtına geçti.
II. Murat’in saltanatının ilk yılları amcası ile taht mücadeleleriyle geçti. Bizans İmparatoru Manuel, Limni Adası’nda tutulan Şehzade Mustafa‘nın Rumeli’ye gelmesine yardım etti. Mustafa Çelebi Edirne’ye gelerek burada hükümarlığını ilan etti. Bizans’ın amacı Osmanlı topraklarında taht kavgalarına neden olarak zayıflamalarına sebebiyet vermekti. Bazı Anadolu Beyleri de Mustafa Çelebi’yi desteklemekteydi. Ulubat yakınlarında Mustafa ile II. Murat’in ordusu karşılaştı. Mustafa Çelebi’nin yenilmesiyle sonuçlanan savaşın ardından Edirne’ye kaçan çelebi yakalarak idam edildi. Tarihte “Düzmece Mustafa Olayı” olarak yer alan bu olayda Bizans’ın yardımları büyüktü. Bu nedenle II. Murat 10 Haziran‘da İstanbul kuşatıldı. 6 Eylül‘e kadar süren kuşatma başarısız oldu.
II. Murat’in İstanbul kuşatması sırasında, I. Mehmet’in oğlu olan ve Hamideli Sancak Beyi olan Küçük Mustafa, Karamanoğulları Beyliği‘ne sığındı. Küçük Mustafa Bizans’ın yardımları ile Anadolu’da saltanat iddiasına kalkıştı. Lalası Şarabdar İlyas aracılıyla Küçük Mustafa’ya para yardımı yapıldı ordu kurması sağlandı. Turgutlu Türkmenleri ve Germiyanoğulları‘dan yarım alarak Bursa üzerine yürüdü. Ancak şehrin karşı gelmesinden dolayı Küçük Mustafa ordusu ile İznik’e ilerledi. İznik Kalesi‘nin kuşatılması üzerine II. Murat Şarabdar İlyas Bey’i rüşvet ile kandırarak kendi tarafına çekti. Şarabdar İlyas’ın düzenlediği oyun ile Küçük Mustafa yakalarak II. Murat’a teslim edildi. İstanbul kuşatmasını hızlandıran II. Murat, Bizans İmparatoru’nun şehri Venedik hakimiyetine teslim edebileceği ihtimaliyle 22 Şubat 1424‘te Bizans ile antlaşma yaptı. Bu antlaşma ile, Ege ve Karadeniz kıyılarını Osmanlılara terk eden Bizans, yıllık otuz bin düka altın haraç vermeyi kabul etti.
Kısa bir süre sonra II. Murat, Anadolu’da birliği sağlamak amacıyla Candaroğulları üzerine yürüdü. Sırasıyla Aydın, Menteşe ve Germiyan Beylikleri’ne son verdi. Anadolu’da güvenliği sağladıktan sonra Rumeli üzerine yürüdü. 1425‘te Selanik’i ele geçiren Venedikliler, Osmanlılara karşı Macarlar ile ittifak kurmuşlardı. 1426‘da Osmanlı donanması, Venediklilere ait Eğriboz, Modon ve Koron’a sefer düzenledi. 1425–1430 yılları arasında devam eden Osmanlı-Venedik Savaşı, Venediklilerin batı ve doğu devletleriyle ittifak kurmasına rağmen, II. Murat’ın Şubat 1430‘da Selanik’i almasıyla sonuçlandı. Temmuz 1430‘da, Osmanlı-Venedik Savaşı’na son veren Lapseki Antlaşması imzalandı. Venedikliler yıllık vergiye bağlanarak, Selanik, Makedonya, Teselya ve Yanya Osmanlı’ya katıldı. Ayaklanan Eflak Beyi Vlad’ın üzerine yürünerek Eflak Beyliği yeniden Osmanlı topraklarına katıldı.
Osmanlılar’ın Rumeli’de hızla ilerlemesi ve Bizans’ın sürekli akınlara uğraması sebebiyle Avrupa’da tedirginlik doğdu. Sırp Kralı Brankoviç, 1439‘da Semendira’yi ele geçirmek için Osmanlılar’a saldırdı. Ancak başarısız olunca Almanya İmparatoru ve Macaristan Kralı II. Albert‘den yardım alarak, Semendire’yi kurtarmak için sefere çıktı. Macaristan Seferi kumandanlarından İshak Bey ve Osman Çelebi kumandasındaki Osmanlı ordusuyla karşılaşan II. Albert, büyük bir yenildi aldı. 1441‘de Belgralendirip, yeni bir ittifaka heveslenmelerine sebep oldu. Erdel Beyi Hünyadi Yanoş‘un, Bosna’ya girişi, Balkan hükümdarlarının ve Anadolu Beylikleri’nin Osmanlılara karşı birleşmesine yol açtı. Bu sırada Karamanoğulları II. Murat’ın Balkanlardaki karışıklık ile uğraşmasından yararlanarak taaruza geçti. II. Murat bunun üzerine Akşehir, Konya ve Beyşehir’i aldı. Balkanlarda ise Haçlı ordusu, 1443‘te Tuna’yı aşarak Sofya ve Niş’i almıştı. 1444‘te Yalvaç Savaşı’nda haçlılar geri püskürtüldü. 12 Temmuz 1444’te Macarlarla on yıl süreli Edirne-Segedin Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Bulgaristan’daki Osmanı egemenliğ tanınacak, Macar egenemliğinde kalan Eflak ve Sırp despotluğu Osmanlılar’a vergi verecekti.
Bu antlaşmadan sonra Anadolu’da ve Balkanlar’da güvenliğ sağlayan II. Murat, tahtı 12 yaşındaki II. Mehmet‘e (Fatih Sultan Mehmed) bıraktı. Haçlı tehditinin yeniden doğması üzerine II. Murat tekrar Osmanlı tahtına geçmek zorunda kaldı. Hünyadi Yanoş komutasında birleşen Leh, Macar ve Papalık kuvvetleri ile 10 Kasım 1444‘te Varna Savaşı yapıldı. Savaş sonunda Mora ve Bulgaristan Osmanlı Devleti’ne bağlandı. Ancak çok kısa bir süre sonra Hünyadi Yanoş tekrar ordularını toplayarak Varna yenilgisinin intikamını almak istedi. 17 Ekim 1448‘de başlayan II. Kosova Savaşı 20 Ekim’de Osmanlı Devleti’nin kazanmasıyla son buldu. II. Kosova Savaşı sonunda Balkanlar kesin olarak Türk yurdu haline geldi. Haçlılar bir daha Osmanlılara saldırma cesareti gösteremediler.
II. Murat, 1450‘de Arnavutluk Seferi’ne çıktıysa da tamamlayamadı. 3 Şubat 1451‘de Edirne’de vefat etti. Türbesi, Bursa’da Muradiye’deki Camii yakınlarındadır.
II. Murat, ilmi sohbetleri seven, ince ruhu, adilve merhametli bir devlet adamıydı. Şehzadeğili sırasında iyi askeri eğitim almış ve 12 yaşından itibaren savaşların içinde bulunmuştu. Âlimleri korur ve onları himaye ederdi. Ölümünden sonra yerine Fatih Sultan Mehmet geçti.
Sürelikli savaş içinde olmasına rağmen imar faaliyetlerine önem verdi. Bursa Muradiye Camii ve Edirne Muradiye Camii kendi adını verdiği eserlerdir. Ayrıca Edirne Gazi Mihal Camii, Edirne Üç Şerefeli Camii, Amasya Yörgüç Paşa Camii, Filibe Şehabeddin Paşa Camii, Üsküp Alaca İshak Bey Camii, Üsküp Sultan Murat Camii, Edirne Şah Melek Paşa Camii, Ergene Nehri üzerindeki 170 ayaklı “Uzun Köprü”, Edirne Beylerbeyi Camii ve Karaca Bey Camii yine onun döneminde yapıldı.