II. Selim kimdir, Osmanlı padişahlarının on birincisi, İslam halifelerinin yetmiş altıncısı olan II. Selim, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra padişahlık yapmış ve deniz seferlerine önem vermiştir.
II. Selim, 28 Mayıs 1524‘te İstanbul’da doğdu. Babası Kanuni Sultan Süleyman, annesi ise Hürrem Haseki Sultan‘dır. Şehzadeliğinde devrin âlimlerinden eğitim aldı. Deneyim kazanması ve devletin idaresi askerlik gibi konularda eğitim alması için Anadolu’da çeşitli eyaletlerde sancak beyliği yaptı.
Kanuni Sultan Süleyman’nın Veziriazamı olan Sokollu Mehmed Paşa, padişahın ölümünü gizleyerek II. Selim’in Kütahya Sancakbeyliğinden biir an önce gelmesini sağladı. 30 Eylül 1566‘da II. Selim Osmanlı tahtına geçti.
Zayıf bir padişah olan II. Selim, devrin deneyimli devlet adamları sayesinde Osmanlı Devleti’nin ihtişamını sürdürmeyi b ilk faaliyeti Avusturya ve Macaristan elçilerini kabul ederek Zigetvar Savaşı‘nda Osmanlı topraklarına katılan yerlerin güvenliği için görüşmelere başladı. Avusturya ile imzalana sekiz yıllık antlaşmaya göre seferde fethedilen yerler Osmanlı’da kalacak, Avusturya senelik vergi verecekti.
Altın çağını yaşayan Osmanlı donanması Cenevizler’in eline bulunan Sakız Adası‘nın alınmasıyla görevlendirildi. Piyale Paşa komutasından gönderilen donanma ile 1568‘de Sakız Adası ele geçirildi ve korsanlık faaliyetlerine son verildi. Aynı dönem Endonezya‘daki Müslüman Açe Devleti‘n yardım etmesi amacıyla Hızır Hayrettin komutasında 15-20 parçalık donanma Endonezya’ya gönderildi.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Yemen‘da başlayan karışıklılar artarak devam etmekteydi. 1570 yılında Zeydi İmamı Topal Mutahhar ayaklanması çıkması üzerine II. Selim, Özdemiroğlu Osman Paşa ve Koca Sinan Paşa’yı serdar olarak görevlendirdi ve Yemen’nin tekrar Osmanlı topraklarına katılmasını sağladı.
Deniz seferlerine önem veren II. Selim, Kıbrıs Seferi’ne çıktı. Venedikliler’in elinde bulunan Kıbrıs, Mısır’ın alınmasından sonra Osmanlılar’a vergi vermeye başlamıştı. 1569 yılının Haziran ayında İskenderiye yakınlarındaki Nil teknelerinin önünü kesen korsanlar Kıbrıs’ı mesken tutmuşlardı. Stratejik bir öneme sahip Kıbrıs’ın alınması önemle gerekli kılınmıştı. II. Selim serdarlığa Lala Mustafa Paşa‘yı tayin ederek Kıbrıs’ın fethi ile görevlendirdi. 8 Eylül 1570‘de Lefkoşe, 1 Ağustos 1571‘de Magosa‘nın alınması ile ada fethedilmiş oldu. Osmanlı donanmasının Kıbrıs’da başarılı olması Avrupalı devletlerin telaşlanmalarına sebep oldu. İspanya Kralı II. Philip ve Malta Şövalyeleri’nin oluşturduğu kuvvetler Vanadik ile ittifak kurdu. Kısa zamanda bu ittifaka Toskana, Ceneviz ve Savoia gibi devletler de katıldılar. Don Juan komutasındaki ittifak donanması 6 Ekim 1571‘de İnebahtı bölgesine geldi. Kılıç Ali Paşa komutasındaki Osmanlı donanması mağlup edildi. Kılıç Ali Paşa’nın İstanbul’da kuvvetlenip geri dönmesi üzerine yeniden savaşa girmeye cesarete demeyen Venedikliler, Fransa aracılıyla 7 Mart 1573‘de barış antlaşması imzaladılar. Bu antlaşma ile Kıbrıs Osmanlı Devleti’ne ait kabul edildi. Bunların yanında Venedik savaş tazminatı ve haraç vermeyi kabul etti.
Osmanlı donanması Kıbrıs Seferi’ne çıktığı sırada, Cezayir Beylerbeyi olan Uluç Ali Paşa Tunus üzerine sefere çıkmıştı. 1574 yılında İspanyollardan Tunus’a ait kıyılar alındı. 13 Eylül 1574 tarihnde Bastion Kalesi’nin fethedilmesiyle Tunus Osmanlı topraklarına katıldı. Bölgeye Beyberbeyi olarak Ramazan Paşa tayin edildi.
1569 yılında Astrahan Seferi’nin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Ruslar’ın akınlarını engellemesi için Kırım Hanı’na maddi yardım ve ordu gönderildi. Moskova‘ya kadar ilerleyen Kırım kuvvetleri bölgeyi kontrol altına aldılar. Rus Çarı, Osmanlı Devleti’ne senede 60.000 altın vergi vermeyi kabul etti.
1571 yılında son bulan Kırım Seferi’nden sonra 1574 yılında Boğdan Voyvodası’nın isyanı bastırıldı. Tuna’nın batı kıyısına kadar ilerleyen Voyvoda Zitvatoruk Antlaşması’ Paşa, Kırım Hanı’nın kuvvetleriyle birleşerek isyanın üzerine yürüdü. 9 Haziran 1574‘te isyan bastırıldı ve Boğdan Voyvodası yakalanarak idam edildi.
Osmanlı Devleti ile Almanya arasında Zigetvar Savaşı’ndan sonra imzalanan sekiz yıllık antlaşma 4 Aralık 1574 tarihinde yenilendi. Antlaşmanın yenilenmesini müteakip II. Selim rahatsızlandı ve 15 Aralık 1574‘de İstanbul’da vefat etti.
Çok iyi tahsil görmüş ve okçulukta usta olan II. Selim, âlimleri koruyan bir padişah olmuştur. Döneminde Sokollu Mehmed Paşa gibi deneyimli ve başarılı devlet adamlarından istifade etmiştir. İmar faaliyetlerine önem vermiş, su yollarının tamiri, Lefkoşe Selimiye Cami’nin yapımı ve Navarin Limanı’na yaptırdığı kule ile önemli mimari eserler verilmesini sağlamıştır. II. Selim’in aynı zamanda “Selimî” mahlasıyla şiirleri de bulunmaktadır.