Osmanlı padişahlarının on yedincisi, İslam halifelerinin seksen ikincisi olan IV. Murat, genç yaşta tahta geçtiğinden devlet idaresi annesi Kösem Sultan’nın idaresine kalmıştı. Daha sonra idareyi kendi eline alınca başta Sipahiler olmak üzere birçok alanda düzenlemeler yaptı.
IV. Murat, 27 Temmuz 1612‘de İstanbul‘da doğdu. Babası I. Ahmet annesi ise Kösem Sultan‘dı. Şehzadeliği boyunca Enderun’da özel eğitim aldı. Amcası I. Mustafa‘nın padişahlık yapamayacağının anlaşılması üzerine 10 Eylül 1623‘te, henüz 11 yaşında iken Osmanlı tahtına geçti. Yaşının çok küçük olması nedeniyle saltanatının ilk yıllarında Kösem Sultan saltanatının vekili tayin edildi.
IV. Murat tahta geçtiğinde iç ve dış karışıklıklar devam etmekteydi. Kösem Sultan’nın aracılıyla iş başına önemli devlet adamları ve kumandanlar atandı. 1 Aralık 1626‘da sadrazamlığa getirilen Kayserili Halil Paşa Safeviler üzerine sefere çıktı. 4 Aralık 1626‘da çıktığı seferde başarılı olamadığı için yerine Hüsrev Paşa tayin edildi. Ancak kısa bir süre Hüsrev Paşa’da azledilerek yerine Hafız Ahmet Paşa getirildi. IV. Murat’ın yaşının küçük oluşu ve yönetimin annesi Kösem Sultan’nın elinde olmasından dolayı Yeniçerileri İstanbul’da zorbalıklarını arttırmış idi. Hüsrev Paşa’nın azlini bahene eden Yeniçeriler, yeni sadrazamı idam ettiler. Bu gelişmeler üzerine IV. Murat, 8 Haziran 1632‘de devlet idaresini eline aldı. Yeniçeri ve zorbaları denetim altına alarak isyancıları öldürttü. IV. Murat yönetimi ele aldıktan ve isyancıları bastırdıktan sonra ilk işi ülkedeki yolsuzluklara ve ayaklanmalara karşı mücadele etmek oldu. İstanbul’da içki içilen yerleri ve kahveleri kapattı. Tütünü yasakladı. Bu yasaklara uymayanların öldürülmesini emretti. Geceleri kılık değiştirerek İstanbul’da teftişlere çıktı ve bu teftişler sasayişi sağladı.
Lahistan Kazakları 1633 yılında antlaşma maddelerine uymayarak Osmanlı topraklarına girmişti. IV. Murat aynı yılın Nisan ayında Lehistan seferine çıktı. Osmanlı ordusu Edirne’ye geldiğinde Lehistan barış teklifinde bulundu. 1634 yılında imzalanan Lehistan-Osmanlı Antlaşması‘na göre 1621 yılında imzalanan Hotin Antlaşması‘nın maddeleri tekrar geçerli kılındı.
İç karışıklıklardan faydalanmak isteyen İran Şahı I. Abbas, Osmanlı sınırlarını geçip Bağdat‘ı işgal etti. Bu gelişmeler üzerine IV. Murat, Safevi Devleti üzerine sefer düzenledi. 1635 yılında Safevi Devleti üzerine düzenlenen Revan Seferi ile IV. Murat Kars’ı geçerek Revan’ı kuşattı. Ardından Tebriz üzerine yürüdü. Aşiretlerden destek alarak 1638‘de Bağdat Seferi’ne çıktı. Kuşatmanın sona ermesiyle 17 Mayıs 1639‘da Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı. Bugünkü İran-Türkiye sınırını belirleyen bu antlaşmaya göre Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlılara, Revan ise İran’a bırakıldı. 1639 yılından günümüze kadar İran sınırı çok az değişti ve sınır meseleri Kasr-ı Şirin Antlaşması çerçevesinde düzenlendi.
IV. Murat İran Seferi’ndeyken Venedikliler Osmanlı sınırlarına girmiş bulunmaktaydı. Kasr-ı Şirin Antlaşmasının yapılması ile Venedik üzerine yürümeye niyetlenen IV. Murat, Nikris hastalığına yakalanması sonucu 8 Şubat 1640‘da vefat etti. Cenazesi babası I. Ahmet Türbesi’ne defnedildi.
IV. Murat, iyi eğitim almış ve ilim ile ilgili birisiydi. Arapça ve batı dillerini bilmekteydi. Zamanında yaşamış olan Evliya Çelebi ve Katib Çelebi gibi âlimleri korumuştu. Sarayın ilim çalışmalarına katkıi yoluna koymak için mülazimlikleri kaldırdı. Timar sistemini yeniden düzene koydu. İsrafın önüne geçmek için kanunlar çıkarttı. Sipahileri kontrol altına alabilmek için toplandığı yerler olan kahvehaneleri kapattı. Bağdat’ı fethedince, İmâm-ı A’zam ve Abdülkâdir-i Geylânî‘nin türbelerini tamir ettirdi.