Johnny Depp kimdir, ” Eski kafalı bir adamım… En büyük isteğim midesi birayla dolmuş bir halde evinin kapısının önünde oturup bir gölü ya da başka bir şeyi öylece seyreden yaşlı bir adam olmak ” diyerek bedenen genç olsa da ruhen yaşlı olduğunu savunan yetenekli aktör Johnny Depp, aykırı doğasıyla Hollywood’un revaçtaki yakışıklıları Brad Pitt, Keanu Reeves, Tom Cruise gibi tapılan yıldızlardan biri olmaktan sürekli kaçınıyor.
Christina Ricci ile birlikte rol aldığı ” Sleepy Hollow” ( Hayalet Süvari ) ve ” Fear and Loathing in Las Vegas “( Las Vegas’ta Korku ve Nefret ) adlı filmlerle radikal karakterleri canlandıran Depp, 1999 yılında üç filmle hayranlarının karşısına çıkmıştı: ” The Ninth Gate “, ” The Astronaut’s Wife ” ve ” The Source ” .
1987 yapımı ” 21 Jump Street ” adlı filmdeki Dedektif Tommy Hanson tiplemesiyle bir anda genç izleyicilerin sevgilisi haline gelen Depp’in sinema dünyasına ilk adım atışı, kendinden emin tavırları ve doğal ve içten konuşma tarzı ile sevgisini kazandığı ünlü aktör Nicolas Cage‘in tavsiyesi doğrultusunda gerçekleşmiş.
” Çığlık 3 ” filmi de dahil olmak üzere, korku filmlerinin unutulmaz yönetmeni Wes Craven‘ın korku klasiği ” Nightmare on Elm Street “( Elm Sokağında Kabus ) ile ilk sinema filminde oynama fırsatını yakalayan Florida’lı aktör, oyunculuk okulundaki başarısı ile Oliver Stone‘un Oscar ödüllü Vietnam draması ” Platoon “da küçük bir rol kazandı.
Uzun seneler birlikte çalışacağı ünlü yönetmen Tim Burton‘un aynı zamanda kendini de ispat ettiği filmi ” Edward Scissorhands “de Winona Ryder ile birlikte oynayan genç aktör, başarısıyla bütün dikkatleri üzerinde topladı.
Bir anlamda içine saplandığı uyuşturucu batağından kurtulmasını sağlayan bu filmle birlikte önü açılan Depp, yine bir Wes Craven yapımı olan ” Freddy’s Dead : The Final Nightmare “, Emir Kusturica‘nın Amerika taşlaması ” American Dream “, İstanbul Film Festivali sayesinde son filmini görme fırsatını edineceğimiz Jim Jarmusch‘un Western’i ” Dead Man ” gibi zamanının ses getiren filmlerinde rol aldı.
Özellikle 1993 yapımı ” Benny and Joon “da canlandırdığı, kendinin Charlie Chaplin ve Buster Keaton‘ın yeniden doğmuş hali olduğunu zanneden sorunlu bir genç ve Tim Burton’ın dünyanın en kötü yönetmeni olarak kabul edilen Edward Wood’un hayatını anlattığı filmindeki ( Ed Wood,1994 ) Ed Wood karakteri ile radikal üslubunu rollerine yansıtan Depp, genç bir aktörden beklenilenin daima dışında kaldı.
Başarısının mükafatını usta oyuncu Al Pacino ve Marlon Brando gibi usta oyuncularla karşılıklı oynama şansını yakalayarak alan Depp, sıra ile ” Don Juan DeMarco ” ve bir gangester filmi olan ” Donnie Brasco “da yer aldı.
Canlandırdığı karakterlerin yanı sıra özel hayatındaki aşkları ile de konuşulan Johnny Depp, Winona Ryder, Sherlyn Fenn ve Kate Moss gibi güzel aktrislerle fırtınalı ilişkiler yaşadı. Fransız şarkıcı ve aktris Vanessa Paradis‘den 1999 yılında bir kız çocuk,2002 yılında ise bir erkek çocuk sahibi olan aktör, bunun yanı sıra bir zamanlar başına büyük sorunlar çıkaran ve efsanevi aktör River Phoenix‘in aşırı dozda uyuşturucu alarak hayatını kaybettiği ünlü gece kulübü the Viper Room’un işletmeciliğini yapıyor.
2000 yılında Sally Potter’ın yönettiği ” The Man Who Cried ” filminde Christina Ricci, Cate Blanchett ve John Turturro ile birlikte kamera karşısına geçen aktör, Juliette Binoche ile birlikte rol aldığı ” Chocolat “da yine marjinal bir karakteri canlandırıyordu.
Aynı yıl, Julian Schnabel’ın ” Before Night Falls ” isimli filminde rol alan aktör, 2001 yılında 1970’li yıllarda Amerika’ya uyuşturucu ticaretinin ön plandaki isimlerinden olan George Jung’un hayatını anlatan ” Blow ” filminde başrol oyuncusu olarak yer aldı. Aktöre filmde güzel İspanyol aktris Penelope Cruz eşlik etti.
Depp’in 2001’de rol aldığı bir diğer film, Karındeşen Jack’in hikayesinden esinlenen ” From Hell ” oldu. Heather Graham ile birlikte kamera karşısına geçen aktör, filmde genç ve yetenekli Scotland Yard polis dedektifi Frederick Abberline karakterini canlandırdı.
2003 yılında çekilen “Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl“de canlandırdığı korsan Jack Sparrow karakteri onun için büyük bir dönüş oldu. Orlando Bloom ile başrollerini paylaştığı filmin gişe rekorları kırması üzerine 2006 yılında “Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest“, hemen ardından da 2007 yılında serinin üçüncü filmi “Pirates of the Caribbean: At World’s End” çekildi.
2003 yılında yer aldığı bir başka yapım ise yönetmenliğini Robert Rodriguez‘in yaptığı “Once Upon a Time in Mexico” oldu. 2004 yılında ise bir Stephan King uyarlaması olan “The Secret Window”da bir yazarı canlandırdı. Bu dönem ünlü oyuncu için yoğun ve kariyeri için önemli bir dönem oldu. Yine aynı yıl “En iyi Uyarlama Senaryo” dalında Oscar kazanan “Finding Neverland” adlı yapımda Kate Winslet ile başrolleri paylaştı.
Büyük yönetmenlerle çalışmaya özen gösteren Johnny Depp, “Edward Scissorhands”dan sonra Tim Burton’nın değişmez oyuncularından biri haline geldi. 2005 yılında “Charlie and the Chocolate Factory”, 2007 yılında ise “Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street”de yer alan Johnny Depp, 2005 yapımı yönetmenin animasyon çalışması “Corpse Bride”da da seslendirme yaptı.