Biyografi

Kazım Dirik kimdir

Ad Soyad: Kazım Dirik Doğum Tarihi: ?? Aralık 1881 Nereli: Manastır Meslekler: , Ölüm Tarihi: 03 Temmuz 1941
Warning: A non-numeric value encountered in /www/wwwroot/biyografi.net.tr/wp-content/plugins/amp/templates/single.php on line 76

Kazım Dirik kimdir, Kazım Dirik, 00 Aralık 1881 tarihinde o zamanlar Osmanlı Devleti’ne dahil olan Makedonya’nın Manastır şehirinde (Bugünkü Bitola) doğmuştur. Babasının adı Selanikli Mülazim Hasan Tahsin Beydir. Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Kazım Dirik, 1897’de girdiği Manastır Askeri Rüstiye ve İdadisinde okuduktan sonra İstanbul’a gelip Harbiye’ye girmiştir. 5 ocak 1899’da Harp Okulu’nu bitirerek Piyade teğmen oldu. 1900 – 1905 yılları arasında 3üncü Ordu 5inci Nişancı Taburunda, 20nci Piyade Alayı ve sonra da 5inci Tümen Karargahında, 1905 – 1906 yıllarında Selanik Bölge Komutanlığı Karargahında, 1906 -1909 yılları arasında Tuz ilçesi Kaymakamlığı ve aynı zamanda İşkodra Vali sekreteri ile İşkodra Tümen kurmay başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Bu görevlerdeyken İttihatçılarla ilişkisi başlar.

General Kazım Dirik İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilk üyelerindendir.

1909 yılında girdiği Erkân-ı Harbiyede (Harp akademisi) kurmaylık eğitimini 1912’de bitirerek kurmay yüzbaşı oldu. Mezun olunca 1912 – 1913 yılları arasında İzmir’de Batı Ordusu Harekat Şubesinde, Başkomutanlık Karargahı İstihbarat Şubesinde ve Şark Ordusu Menzil Müfettişiliğinde Haber subayı olarak bulundu. 27 Ekim 1913 de binbaşılığa terfi etti.

I. Dünya Savaşı başlayınca Kazım Dirik, merkezi Şam’da bulunan IV.Ordu Menzil Müfettişliğine 20 Ağustos 1914 de atandı. I. Dünya Savaşı‘nın en zor cephelerinde savaşan Türk birliklerinin ihtiyaçlarını karşılamak çok zorlu bir işti. Bu zorluklar ve imkansızlıklar içinde Kazım Bey bir de hidrofil pamuk, sebze konserves limon suyu imalathanesi, bir nal ve mıh imalathanesi ve atölyesi kurdurmuştur. Şam’da her aranan ilaç ve tıbbi malzemenin bulunduğu görkemli bir ecza deposu oluşturmuştur. Büyük kasaba ve şehirlerde açtığı atölyeler birer fabrika gibi çalışmış, ordu için gerekli eşyaları oluşturmuştu. Bu görevinde iken 1915 yılında yarbay oldu. 1 Aralık 1916’da da albaylığa terfi etti.

18 Mayıs 1917’de Cebelilübnan’da Aliyedeki 43. Tümen Komutanlığına tayin edilmiştir. 30 Haziran 1917’de 7. Tümen Komutanı olmuş, Gazze’de merkez kolu olarak çalıştıktan sonra 1 Şubat 1918’de 56. Tümen Komutanlığına getirilmiş, 5 Mart 1918’de 49. Tümen Komutanlığına tayin edilmiştir.

8 Haziran 1918’de Batum (Şark Orduları Grubu) Menzil Müfettişliği’ne atandı. Aynı yıl, Brest Litowsk Anlaşması ile Türkiye’ye ait olduğu kabul edilen Batum ve Tiflis Valiliği görevlerini de yürüttü. Ekim 1918 tarihinde İstanbul’a geri döndü.

Kendisi de aynı vapurda olan Kazım Dirik, Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 günü “9. Ordu Müfettişi” olarak Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıktığında Kazım Dirik’de Müfettişlik “Erkan-ı Harbiye Reisi” (Ordu kurmay başkanı)ydı. Kazım Dirik, 1922’de generalliğe yükseldi.

Kazım Dirik, Milli Mücadele’nin başında Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Samsun’a çıkanların arasında yer alarak ülkenin düşmandan kurtarılması için, fikir ve ideal birliği yapmıştır.

15 Eylül 1919’da Erzurum’da Müstahkem Mevki Komutanlığı ve Gürcistan’da TBMM Fevkalade Mümessili (Olağanüstü Temsilcisi) olarak görev yaptı.

Kurtuluş Savaşı sırasında 10 Mayıs 1921’de Konya’da Batı Orduları Menzil Müfettişliği’ne atandı, 30.06.1921 tarihinde de kolordu komutanlığı yetkisi verilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın en zor günlerinde müfettişliğini Kazım Bey’in yaptıgı Menzil Teşkilatı’nın düzenli ve çok çalışması sayesinde ordunun hemen hemen bütün ihtiyaçları karşılanmıştı.

Kurtuluş savaşından sonra 26 Eylül 1923 tarihinde Siümen Komutanı iken Mirlivalığa (Tuğgeneral) terfi ettirilmiştir. 1924’te Tümgeneral (Ferik) oldu. Aynı zamanda Bitlis Vali Vekilliği yaptı. 20 Eylül 1925 tarihinde asaleten Bitlis Valiliği’ne tayin edilerek, mülki idareye geçti.

Kazım Dirik Paşa’nın Bitlis Valiliği, Cumhuriyet tarihinin en üzücü ve sıkıntılı olaylarından biri olan “Şeyh Sait Ayaklanması”nın patlak verdiği döneme rastlamaktadır.

1928’de Korgeneral oldu.(1. Ferik) (Emekli edilirken terfi ettirilmistir)

Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele’nin bitiminden sonra, 24 Eylül 1928’de askerlikten emekliye ayrılan Kâzım Dirik, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde, önce İzmir Valiliğine atandı,(1926-1935) işgal kuvvetlerince yakılıp yıkılmış olan İzmir’in imarı için gece gündüz çalışarak şehirde çok sayıda bayındırlık eseri yapılmasını, kooperatifler, okullar açılmasını sağladı. Ardından Trakya Umum Müfettişliği (bölge valiliğine) (1935-1941) gibi önemli görevlerde bulunarak başarılı görevler yaptı.

İzmir’de valilik yaptığı dönemde 16 Haziran 1926 günü Mustafa Kemal ATATÜRK‘e İzmir suikastı düzenlendiğinde Kazım Dirik paşanın önlediği dönemdir.

9 Agustos 1935’te atandığı Trakya Bölgesi Genel Müfettişliğini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Bu görevleri sırasında köy kalkınması ve eğitim konularında yaptığı çalışmalar bölge halkının yaşam düzeyini yükseltmiştir.

21 Haziran 1934’te çıkarılan soyadı kanununun kabulünden önce, Atatürk ile birlikte İzmir’i ziyaret eden iran Şahı Rıza Pehlevi Kazım Paşa’da gördüğü canlılık, enerji ve faaliyeti takdir ederek, Atatürk’e ‘Sizin valiniz Dirik adamdır‘ demiştir. Dirik kelimesinin Azeri ağzında atak, çalışkan, canlı, heyecanlı anlamına geldiğini İran Şahından öğrenen Atatürk bunu İzmirlilere anlatmıştı. Kazım Paşa, Soyadı Kanunu ilanından edildi. Ziyareti esnasında, Atatürk kendi not defterinden bir sayfa kopararak, “Kazım Dirik oldu. K. Atatürk 10.XII.1934” diye el yazısı ile yazıp, Kazım Paşa’ya verdi. Böylece, Kazım Paşa, ‘Dirik’ soyadını aldı.

Kazım Dirik paşa 3 temmuz 1941 tarihinde Edirne’de karaciğer ve safra kesesi iltihabından öldü. Cenazesi İzmir Altındağ Kokluca Mezarlığı’na defnedilmiştir. Daha sonra ailesinin rızasıyla Ankara Devlet Mezarlığı’na nakledilmiştir.

İzmir valisi iken, Kazım Dirik paşanın kızı Şükran Hanım’la ünlü tiyatro sanatçısı Muammer Karaca evlenmiştir.

Kazım Dirik paşa, 1907’de İskodra Kale Kumandanı Topçu Albay Fahri Bey’in kızı Maide Hanım ile evlenmiştir. Turhan ve Orhan adında iki oğlu ve Şükran adında bir kızı vardır.