Michael Jordan kimdir, Michael Jeffrey Jordan; 1963 doğumlu Amerikalı efsanevi Basketbol oyuncusu. Basketbol tarihinde sayısız başarıya ve rekora imza atan Jordan, gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncuları arasında gösteriliyor.
Michael Jeffrey Jordan , 17 Şubat 1963’te Brooklyn, New York’ta Deloris ve James R. Jordan’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Henüz 7 yaşındayken ailesi ile birlikte North Carolina’ya taşındı. Aynı yıl Emsley A. Laney Lisesi’ne kaydoldu ve kariyerinin ilk adımlarını bu yıllarda attı. Beyzbol, basketbol ve Futbol oynamayı çok seviyordu. Babasının en sevdiği spor olan beyzbol ile spor kariyerine başladı. Henüz 7 yaşındayken beyzbol takımı ile eyalet şampiyonluğunu ve daha sonra nicelerini kazanacağı “en değerli oyuncu” (MVP) ödülünü kazandı. Daha sonra zamanla ağabeyi Larry’nin ayak izlerini takip ederek basketbola gönül verdi.
Jordan, lisedeykı seçmelerine katıldı ancak çelimsiz ve kısa boylu (1.80m) olduğu için takıma seçilmedi. Hırsı ve azmiyle tüm yazı idman yaparak ve boyunu uzatmak icin çalışmalar yaparak geçirdi. Ertesi sene yeniden seçmelere katılan Jordan bu kez okul takımına seçildi. Lise kariyeri boyunca maç basına 25 sayı ortalaması ile oyanadı. Son sınıfta kaydettiği “triple double” ortalamaları ile (maç başına; 29.2 sayı, 11.6 rebound, 10.1 assist) Laney Lisesi’nin eyalet şampiyonu olmasında önemli bir rol oynadı.. Bu performansı ile Amerika’nın en başarılı lise oyuncularından oluşan “the McDonald’s All-American Team” takımına seçildi.
Liseyi bitirdiği yaz, dünyanın en prestijli basketbol kamplarından olan, “Five-Star Basketbol Camp“a katıldı ve azmini orada da sergileyerek koçlar tarafından güneyin en çok gelecek vaadeden oyun kurucularından biri olarak gösterildi.. Ama yine de B+ olan notları ya da kampta sergilediği performans, çok istediği ve başvuru yaptığı UCLA ve Virgina üniversitelerine kabul edilmesini sağlamadı.. Son tercihi olan North Carolina ise kapısını Jordan’a açtı ve basketbol bursu verdi.
1981 yılında North Carolina’nın coğrafya bölümüne kaydolan Jordan ilk yılında “Freshman of the Year” (yılın en iyi birinci sınıf oyuncusu) ödülünü aldı. İlk yılında, aynı takımda yer aldığı James Wothy ve Sam Perkins gibi yıldızların arasından sıyrılamadı. Ancak 1982 yılında NCAA finallerinde North Carolina’nın , maçın bitimine 15 saniye kala yaklaşık 6 metreden attığı 3 sayılık basket ile şampiyon olmasını sağladı. Daha sonraları Jordan bu sayıyı kariyerinin dönüm noktası olarak tanımlamıştır. Bir sonraki sene daha fazla sorumluluk alarak takımının liderliğini üstlenen Jordan’a o dönem hakemlerinin sürekli “hatalı yürüme” çalmasından usanan North Carolina yönetimi, Jordan’ın yavaş çekim görüntülerini hakemlncak gözlerin onun hızını yakalayamadığını gösterdi. 1983 ve 1984 yıllarında 2 kez “Yılın Kolej Basketbolcusu” ödülünü kazanan Jordan son senesini tamamlamadan (daha sonra 1986’da eğitimin tamamlayarak diplomasını almıştır) profesyonel olmaya karar verdi ve North Carolina’da düzenlediği basın toplantısında NBA‘e adım atma kararını açıkladı. Bu arada Jordan’ın bir başka başarısı NBA’e imza atmadan önce seçildiği 1984 Olimpiyat Takımı ile kazandığı altın madalya oldu.
1984 draftında Hakeem Olajuwon (Houston Rockets) ve Sam Bowie (Portland Trail Blazers)’nin arkasından 3. sırada Chicago Bulls tarafından seçildi. NBA’deki çaylak sezonuna da fırtına gibi başlayan Jordan ilk yılında 28.2 sayı ortalaması ile Bernard King ve Larry Bird‘ün ardından sayı krallığında 3. sırayı aldı, bunun yanı sıra 6.5 ribaund ve 5.9 asist ortalamasıyla da “Yılın Çaylağı” ödülünü kazandı.. Yılın “En İyi İkinciler” takımına da seçilen Jordan için en önemli başarı Bulls’un Jordan’ın da kadroya katılmasıyla 1 yıl öncesine oranla 11 maç daha fazla kazanması ve playofflara kalması oldu.Jordan’lı Bulls ilk playoff serisinde Milwaukee Bucks‘a 4 maç sonunda boyun eğdi.
Jordan ikinci sezonunda ayağını kırarak talihsiz bir sakatlık geçirdi ve normal sezonda Bulls’un 64 maçında sahada yerini alamadı. Jordan’sız Bulls playofflara kalmayı başardı. Play offlarda geri dönen Jordan, NBA tarihinin en başarılı takımlarından biri olarak gösterilen dönemin Boston Celtics’i karşısında, hala kırılamayan, bir play off maçında en çok sayı rekoruna; 63 sayılık efsane bir performansa imza attı. Ancak Bulls’un Celtics tarafından süpürülmesini engelleyemedi. O dönemki Celtics’in efsane oyuncusu Larry Bird 63 sayılık maçın ardından; “Jordan hakkında ne düşünüyorsunuz ?” sorusunu “Tanrının aramızda olduğuna inanıyorum. Tanrı, Jordan’a bürünmüş durumda aramızda dolaşıyor” diye cevaplayarak bu genç adama duyduğu saygıyı anlatmıştı.
1987–1988 sezonunda da ligde skorlarıyla konuşulan sporcu, “yılın en iyi defans oyuncusu” ödülünü aldı. 1988-1989 sezonu ise Jordan için yine skor rekorlarıyla dolu geçti. Eastern Conference finallerine kalan Bulls, Pistons tarafından yenilgiye uğratıldı; Pistons, Jordan’ın önüne geçebilmek için bir metot geliştirmişti.
Bulls 1989-1990 sezonuna, yükselişteki bir takım olarak geçti. Jordan’ın yanında, Scottie Pippen ve Horace Grant gibi genç ve yetenekli oyuncular, yeni koç Phil Jackson ile birlikte iyi bir takım oluşturmuştu. Bu yıl da Eastern Confederence oyunlarına katılan takım, yine Pistons tarafından yenilerek finallere veda etmek zounda kaldı.
1990-1991 sezoununda Jordan, oyun başına 31.5 puan, 6 rebound ve 5.5 asist ortalamasıyla ikinci MVP ödülünü kazandı. Bu sefer Eastern Confederence finallerinde şeytanın bacağını kıran Bulls, Pistons’ı yendi. NBA Finalleri’ne katılan takımla Jordan, ilk NBA MVP ödülünü kazandı.
1992–1993 sezonu, Jord’ın MVP ödülünü kaptırdığı sezon oldu. Aynı yıl Bulls, arka arkaya üçüncü kez NBA şampiyonu oldu. Oyuncu aynı zamanda, NBA tarihinde arka arkaya 3 kez NBA finallerinde MVP ödülünü alan ilk sporcu olma ünvanını elde etti.
1993 yılında Jordan, New York Knicks ile oynanacak maçın bir gece öncesinde Atlantic City’de kumar oynarken görüldü. Aynı yıl 57.000 $ kumar borcu olduğunu söyledi. Yazar Richard Esquinas ise bir kitabında, Jordan’la oynadığı kumardan 1.25 milyon dolar kazandığını yazmıştı. 2005 yılında kumar alışkanlığıyla ilgili konuşmak üzere bir televizyon programına çıkan oyuncu, burada kumara olan düşkünlüğünü itiraf etti ve hayatta birçok kez kötü seçimler yaptığını söyledi.
6 Ekim 1993’te Micahel Jordan, basketbola karşı ortayan çıkan isteksizliğini ve yokolan hevesini öne sürerek emekliye ayrıldığını açıkladı. Aynı yıl babasının öldürülmesinin de buna büyük bir etken olduğunu söyledi. Çevresindekiler ise şöhretin yükünün oyuncuya ağır geldiğini, buna eklenen 1992 yılı Olimpiyatları Rüya Takımı seçmeleri stresini kaldıramadığını öne sürdü.
Kısa bir süre Jordan, Chicago White Sox ile beyzbol kontratı imzalayarak tüm spor dünyasını şaşırttı. Bunun nedeni ise, babasının Jordan’ı hep bir beyzbolcu olarak görmek istemesiydi. Birkaç yıl bu alanda çok başarılı olmayan bir kariyer çizen oyuncu, 1995 yılında Bulls’a ve basketbol kariyerine geri dönmeye karar verdi.
1995-1996 sezonuna rebound uzmanı Dennis Rodman’ı da bünyesine katarak başlayan Bulls, kısa sürede ligi domine etmeyi başardı. NBA finalinde ise Seattle SuperSonics’i yenerek kupayı aldı. Jordan ise dördüncü kez MVP ödülünü alarak bir ilke imza attı. 1996-1997 sezonunda da geleneği bozmayarak, 5. kez , 1997-1998 sezonunda da 6. kez ödülün sahibi oldu.
Jordan, 13 Ocak 1999’da ikinci kez basketbolu bıraktığını açıkladı. 19 Ocak 2000’de ise NBA’a oyuncu olarak değil, Washington Wizards’ın ortağı ve başkanı olarak geri döndü. NBA’a bir daha asla geri dönmeyeceğini açıklamıştı ancak 2001 yılında “bir dönüş daha” yapmak istediğini ancak bu sefer bunu yeni takımıyla yapacağını söyledi. 25 Eylül 2001’de Wizards takımıyla profesyonel spor kariyerine geri döndüğünü açıkladı. Ancak yaşadığı sakatlık, o sezon Jordan’ın 60 oyun oynamasına izin verdi. 2003 sezonunda ise Jordan’ın Wizards takımı, NBA’de en çok izlenen takım oldu. Ancak oyuncu, diğerlerinin oyunundan hiçbir zaman memnun olmuyordu. Hatta bu memnuniyetsizliğini medyaya da yansıttı. 2002-2003 sezonunun, Jordan’ın son sezonu olacağı belli olmuştu. Son NBA maçına ise 16 Nisan 2003’te çıktı.
Michael Jordan, 2 Olimpiyat altın madalyası sahibi takımda oynadı. 1984 Olimpiyatları’n bir lise öğrencisi olarak katıldı ve ilk kez madalyanın sahibi olma duygusunu tattı. 1992 yılında ise Magic Johnson, Larry Bird ve David Robinson gibi yıldızların bulunduğu “Rüya Takımı” ile ikinci kez bu duyguyu tattı.
7 Mayıs 2003’te Wizards takımının sahibi Abe Pollin, Jordan’ı görevinden aldı. Bunun üzerine Jordan, bu davranışın bir tür ihanet olduğunu ve sonucun bu olacağını tahmin etse, Wizards ile basketbola asla geri dönmeyeceğini söyledi.
Jordan, emekliliğinin sonraki 5 yıl boyunca ünlülerin katıldığı golf yardım turnuvalarında yer aldı, ailesiyle bolca vakit geçirmeye çalıştı, “Jordan Brand” markası altında çıkardığı giyim koleksiyonu ile ilgilendi ve motorsiklete bindi. 2004 yılından beri oyuncunun, liglerde yarışan bir motorsiklet takımı bulunuyor. 15 Haziran 2006’da ise Jordan, Charlotte Bobcats’in ortağı olma kararı aldı.
Jordan, 5 kardeşin dördüncüsü olarak dünyaya geldi. Larry ve James R. Jordan adında 2 ağabeyi, Deloris adında bir ablası ve Roslyn adında bir kız kardeşi var. Oyuncu, 1989 yılında Juanta Vanoy ile dünyaevine girdi. Ikilinin Jeffrey Michael, Marcus James adlarında 2 oğlu ve Jamine adında bir kızları bulunuyor. 4 Ocak 2002’de açılan boşanma davasıyla yollarını ayırma kararı alan ikili, bu karardan vazgeçti ancak 29 Aralık 2006’da dava tekrar açıldı.
Karla Knafel adlı bir kadın, Michael Jordan’ın çocuğuna hamile olduğunu açıkladı ve 5 milyon dolarlık bir dava açıldı. Mahkeme, 2006 yılında DNA testi sonucu Jordan’ın çocuğun babası olmadığı kararına vardı.
Jordan, kendi adını taşıyan “Air Jordan” adlı bir ayakkabı markası yarattı. Bu marka, daha sonra Nike tarafından satın alındı ve “Jordan Brand” olarak yeni bir isim altında piyasaya sürüldü.
Jordan aynı zamanda Looney Tunes çizgi film karakterleriyle de aynı kareler içerisinde bulundu. Nike markasının bir reklamında Jordan, Bugs Bunny ile basketbol oynuyordu. Bu reklam, 1996 tarihli “Space Jam” isimli filme ilham kaynağı oldu. Jordan ve Bugs Bunny ikilisi bu filmde birlikte görüldü. Ayrıca bu ikili başka birçok reklamda da oynadı.
Jordan’ın basketbol dışındaki yan işlerden elde ettiği gelirlerin yüzmilyonlarca dolar olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Jordan’ın oynadığı her maçta, Bulls takımının biletleri çıktığı anda tükenmiştir. Oyuncu ayrıca sezon başına imzaladığı 30 milyon doları geçen anlaşmalarla da adından söz ettirmiştir.
Jordan, kariyeri boyunca şu başarılara imza attı: 5 kez NBA MVP(en değerli oyuncu ödülü), 5 kez NBA Finalleri MVP ödülü, 1 kez NBA yılın en değerli defans oyuncusu ödülü, 1 kez NBA yılın çaylağı ödülü, 1 kez ACC ligi yılın basketbolcusu ödülü, 2 kez NBA All-star smaç şampiyonası ödülü, sezonda 30.1 ile, playofflarda ise 33.4 ile tüm zamanların en yüksek sayı ortalaması, playofflarda 63 sayı ile bir maçta en çok sayı, 10 sezon boyunca NBA’de sayı krallığı. Bunların yanında 6 kez NBA şampiyonluğu, 2 kez de olimpiyat madalyasını kazandı.
Michael Jordan şu anda çocuklarıyla birlikte Highland Park, Illinois’te yaşıyor. Iki oğlu da bu eyaletteki bir katolik okulu olan Loyola Academy’de okuyor. Jordan kariyeri boyunca ismi en çok pazarlanan figürlerden biri oldu. Nike, Chevrolet, McDonald’s, Coca-Cola gibi dünyaca ünlü birçok markayla anlaşma yaptı. Gatorade markasının ise oyuncu için ayrı bir yeri var çünkü marka, 1991 yılından beri reklamlarında Jordan’ı kullanıyor, markanın 20den fazla reklamında oyuncu yer alıyor. “Space Jam” dışında birçok yapımda da rol alan oyuncu, 2007 yılında “Basketball Man” adlı filmde kendini canlandırıyor. 1.96 metre boyunda.