Mihri Müşfik Hanım kimdir
Mihri Müşfik Hanım kimdir, Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressamdır.
Mihri Müşfik Hanım, 26 Şubat 1886 tarihinde Kadıköy, istanbul’da bir paşa kızı olarak doğmuştur. Babası Dr. Çerkez Ahmet Rasim Paşa’dır. Enise Hanım ve Refik Hanım adlarında iki kız kardeşi vardı.
Özellikle portreleriyle tanınan Mihri Müşfik Hanım, Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressamdır. Batılı bir eğitim alan Mihri Müşfik Hanım, resme olan ilgisinden dolayı ve yaptığı bir resmi Sultan Abdülhamit II‘ye takdim edince o dönemin saray ressamı Fausto Zonaro‘nun öğrencisi olur ve resim dersleri almaya başlar. Mihri Müşfik böylece, çağdaş resim hakkında belli bir donanım kazanır ve Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını başlatan ilk kadın ressam unvanını alır.
1903 yılında 17 yaşında iken bir müzik dinletisinde tanıştığı istanbul’a gelen bir cambaz kumpanyasınıik şefinin peşinden Roma‘ya kaçar, bir süre bu şehirde yaşadıktan sonra Paris‘e geçer. Montparnasse’da kiraladığı apartman dairesini hem ev, hem de atölye olarak kullanmaya başlar. Geçimini portreler yaparak ve evinin bir odasından aldığı kira ile sağlamıştır. Evinin bir odasını kiraladığı Bursalı Selami Paşa’nın Sorbonne’da Siyasi Bilimler öğrenimi yapmakta olan oğlu Müşfik Selami Bey’le evlenerek “Mihri Müşfik Hanım” adını alır.
İtalya ve Fransa‘da çeşitli sanat okullarda ve atölyelerde öğrenim gördü. Çağdaş resim akımlarını yakından takip etti. Portrelerinde kübizmin ve ekspresyonizmin etkisi görüldü. En önemli eseri sayılan Naile Hanım portresini bu dönemde, 1908 – 1909 yıllarını içeren uzuntirdi.
Mihri Müşfik Hanım, Paris‘de yaşarken; Fransa ile borç anlaşması yapmak üzere Paris’te bulunan dönemin Osmanlı Devleti Maliye Nazırı Cavit Bey ile bir davette tanışması sonucunda istanbul’da kızlar için açılacak güzel sanatlar okulunun kurulmasında bulunulması istenince kabul edip önce 1913 yılında İstanbul Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) resim öğretmenliğine atandı.
Mihri Müşfik Hanım, 1914 yılında kurulan kız öğrencilerin devam ettiği bir Güzel Sanatlar Akademisi olan İnas Sanayi Nefise Mektebi’nde önce resim atölyesine öğretmen oldu, daha sonra 1919 yılına kadar ilk kadın yöneticisi oldu. Pek çok kadın ressamın yetişmesine emeği geçti. 1915 yılında Tevfik Fikret‘in ölümü üzerine yüzünün kalıbını alarak heykelini yaptı. Bu, Türkiye’de yapılan ilk mask çalışmasıdır. Mask, Aşiyan Müzesi’nde sergilenmektedir.
Mihri Hanım’ın, İstanbul’da bulunduğu dönemde, Edebiyat-ı Cedide şairleriyle ve özellikle Tevfik Fikret ile dost olduğu bilinmektedir. Batılılaşma döneminde yoğun bir biçimde görülen Fransız etkilerinin edebiyat kısmını, Edebiyat-ı Cedide şairleri oluştururken, Mihri Hanım da adeta onların yazdıklarını resimleyerek bir “Edebiyat-ı Cedide Resmi” yaratmıştır.
İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarıyla olan yakın ilişkileri nedeni ile 1919 yılında aniden İtalya‘ya gitti. Bir yıl kaldıktan sonra istanbul’a döndü. Döndükten sonra iki yıl daha İnas Sanayi Nefise Mektebi’nde resim atölyesine öğretmenlik yaptı.
Aralarında Mustafa Kemal ATATÜRK ve Papa XV. Benedictus‘un da olduğu tanınmış kişilerin portrelerini yaptı. 1922 yılında Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün mareşal üniformasıyla 3m yüksekliğinde bir portresini yaptı. Bu, Cumhuriyetin ilanından sonra bir Türk ressam tarafından yapılan ilk Atatürk portesini Çankaya Köşkü’ne götürerek kendisi Atatürk‘e sundu. Daha sonra 1922 yılının sonuna doğru tekrar İtalya‘ya giderek Papa XV. Benedictus‘un da portresini yaptı. Bu tablo Vatikan Müzesi’ndedir. Ayrıca bir kilisenin fresklerinin onarımında çalıştı. Roma‘da İtalyan şair Gabriele d’ Annunzio (1863-1938) ile birlikte olmuştur.
1926 yılında İtalya‘da iken ressam yeğeni Hale Asaf İstanbul’dan yanına gelerek orada ameliyat olmuştur.
Mihri Müşfik Hanım, İtalya‘dan sonra Paris‘e gitti. Bu dönemde yaptığı “Çingene” adlı tablosunu Louvre Müzesi‘ne hediye etti. Bu eserin bir kopyası İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndedir
Kız kardeşi Enise Salih Hanım’ın eşinden ayrılarak İsviçre‘de Bale Sanatoryumu’nda ölmesi ve onun kızı olan Hale Asaf‘ın 1938 yılında kanserden kaybettikten sonra Paris‘te yaşamak istemedi. Daha sonra ABD‘ye yerleşen Mihri Müşfik Hanım, 1938-1939-1943 uluslararası sergilere katılmıştır. Bir süre New York, Washington, Chicago‘da üniversitelerde konuk resim profesörlüğü yapar ve zengin Amerikan ailelerine özel dersler vererek geçimini sağladı. II. Dünya Savaşı sırasında, New York‘ta yayınlanan dergilerin kapaklarını resimledi. ABD‘nin 32. başkanı Franklin Roosevelt‘in de resmini yaptı.
Mihri Müşfik Hanım, 1904 yılında Müşfik Selami Bey ile evlendi. 1923 yılında boşandı.
Ressam Hale Asaf‘ın teyzesi olan Mihri Müşfik Hanım, resme olan tutkusu nedeniyle aristokrat yaşamını terk etti, bohem ve yoksul bir yaşam sürdü.
Mihri Müşfik Hanım, 1954 yılında New York, ABD‘de 68 yaşında ölmüştür. ABD’de öldüğü bilinmesine rağmen ölüm tarihi kesin değildir. Sanatçı Mihri Müşfik’in, Fransa Louvre Müzesi ve Sakıp Sabancı müzelerinde eserleri bulunmaktadır. 1954 yılında New York’ ta tek başına sefalet içinde vefat etmiştir. Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmüştür.
Mihri Müşfik Hanım’ın bilinen Türkiye’de 32, İtalya’da 36, Fransa’da 23 ve Amerika’da 60’ı aşkın olmak üzere, 150 dolayında eseri kayıt altına alınmıştır.
1998 yılında yazar Selim İleri tarafından “Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek” adında bir tiyatro oyunu yazmıştır.
2011 yılında da yazar Emre Caner, “Mihri Müşfik Hanım’ın İzinde” adlı onu tanıtan bir kitap yazmıştır.
bence böyle önemli kişilerin naaşları ülkeye getirilmeli ve yeni nesillere bu kişiler tanıtılmalı.