Nikolay Vasilyeviç Gogol kimdir, Rus roman ve oyun yazarı.
Nikolay Vasilyeviç Gogol, 31 Mart 1809 tarihinde Ukrayna‘da Poltova yakınlarındaki Soroşinzy köyünde doğmuştur. Orta halli toprak sahibi bir ailenin çocuğudur. Gogol, daha on yaşındayken babası ölmüştür. Gogol, eğitiminin ilk bölümünü Paltova’da gördü. Edebiyata, Neshin’de liseye devam ettiği yıllarda merak duymaya başladı.
1820’de devlet memuru olmayı tasarlıyordu. Bu nedenle 1820 yılında Saint Petersburg’a gitti. Bir süre devlet dairelerinin birinde çalıştı. 1829’da “Hans Küshelgarten”i adlı ilk şiirinin yayınlanmasıyla edebiyat çevrelerinde isminden söz edilmeye başlandı. 1834-1835 arasında Petersburg Üniversitesi’nde ortaçağ tarihi doçentliği yaptı.1835 yılında memurluktan ayrılıp yalnızca yazarlık yapmaya başladı.
1836′da Rus bürokrasini alaya alan Müfettiş (Revizor) adlı komedisi sahnelendi. Oyunu çok tutulduysa da Petersburg’un bürokrat kesiminin ters tepkisine yol açtı. Gogol bu en verimli döneminde bunalıma düştü ve 1836’dan sonra ülkesinden ayrılarak İtalya, Fransa ve İsviçre‘ye gitti. Gogol, 1848’de ülkesine döndü.
Gogol’un başyapıtı olan 1842 yılında tamamladığı “Ölü Canlar” ise Rusya‘daki günlük yaşamın plastik bir görünümü verilerek, feodal Rusya’yı çürümüş, çökmüş bir ülke olarak çizer. Yergisel bir gözle çizilmiş toprak sahiplerinin, devlet memurlarının ve yapıtın başkahramanı, tüccar Çiçikov’un karşısına çalışkan ve özgürlük düşkünü Rus halkını koyar. Burada yazarın basit insanlara, onların bitmek bilmeyen enerjilerine tanıklığı romanın uluslararası boyutta tanınmasına ve saygınlık kazanmasına neden olmuştur. Yoğun eleştirileri geçersiz kılmak için eserin ikinci bölümünü yazmaya başladı, ama beğenmediği için taslaklarını yaktı. 1848′de Kudüs‘te hacı oldu. Ülkesine döndükten sonra sığındığı dinsel ortamın, gerici din adamlarının baskısıyla yeni baştan yazdığı Ölü Canlar’ın 2. cildini bir kez daha yaktı.
Ukrayna halkının Polonya yabancı egemenliğine karşı özgürlük savaşını anlatan “Taras Bulba” adlı öyküsü, Gogol’ün romantizmden kurtulup gerçekçi edebiyata yöneldiğinin de ilk işaretidir. Bu eseri sinema filmi de yapılmıştır.
1831′de tanıştığı Puşkin‘e yakınlaşan Gogol onun etkisiyle ilk öykülerindeki neşeli, alaycı ve kaygısız havadan uzaklaşarak acı bir toplumsal yergiye geçti. Gogol’un belki de en önemli eserleri arasında bulunan ülkemizde Genco Erkal tarafından sahnelenen “Bir Delinin Hatıra Defteri”nde Puşkin’in etkileri bulunmaktadır.
Puşkin’in ölümünden sonra Gogol’un popülaritesi daha da da artar. Bu ilgi Gogol’da bir öncülük hissi yaratır ve kendine toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi misyonlar edinir. Bu dönemde eski yaratıcılığını kaybettiği söylenebilir.
Geçimini sağlamak için bir süre özel öğretmenlik yapmıştır. Çeşitli ruh hastalıklarıyla mücadele etmiştir. Yaşamının son yıllarında yazdığı bazı yazılar sebebiyle tüm arkadaşları onu yalnız bırakmıştır. Bu zorluklara dayanamayan Nikolay Vasilyeviç Gogol, depresyona girmiş, yemek yememiş ve 10 gün içinde 4 Mart 1852 tarihinde Moskova‘da 43 yaşında ölmüştür..
Eserleri:
Masallar
Müfettiş
Palto
Ölü Canlar
Burun
Bir Delinin Hatıra Defteri
Portre
Eski Zaman Beyleri
Taras Bulba
Fayton
Kumarcılar
Dava
Evlenme
Petersburg Hikayeleri
Dikanki Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
Tiyatro Oyunları:
Bir Evlenme (Jenitba)
Bir Komedyenin İlk Temsilinden Sonra Tiyatrodan Çıkışı (Vihod iz teatra)
Kumarcılar (Igroki)
Başlıca eserlerin özetleri:
Müfettiş, yazarın ünlü oyunudur; Rusçası Revizor (1836). Konu, kendi kusurlarını bilen ve örtmeye çalışan küçük küçük bir taşra kentindeki olumsuz kişilerin, kendi sanılarına kurban olarak bir toplum eleştirisine fırsat vermesine dayanır. Başkentin çapkın başı boşlarından Klestakov, yolunun uğrağı bir kasabada, yönetim işlerini denetleyecek bir görevli olarak kabul edilir: Validen gardiyana kadar uzanan bir memurlar katında herkes kendi açığını görmezlikten gelmesi için müfettişe yaranmaya, ona rüşvetin çeşitli kılıklarında armağanlar sunmaya girişir. Bütün bu yaraların deşilmesinden sonra da tüm işlerin düzelip örtüldüğü sanılırken asıl müfettişin geldiği haberi sahneye tam bir karabasan gibi çöker.
Ölü Canlar, I. Nikola dönemindeki (1825-1855) Rus toplumunun köylü gerçekliğini konu edinir; biresi bulunan, bunun dışında hiçbir hakları kabul edilmeyen köylü, ırgat kesiminin yoksun yaşantısından canlı tablolar sergiler. Bazılarının öldüklerini bile farkına varılmayan bu mujiklerin can bakımından sayısı, bazı tarım kredilerinin sağlanmasına el verdiği için roman kahramanı Çiçikova bu konudaki düzenbazlığını başlatır. Hemen hepsi ölmüş oldukları için artık beslenme yükleri de kalmamış olan bu kâğıt üstündeki canlar, ona büyük bir gelir sağlarsa da sonunda ortaya çıkar. Amaç, Rus köylü yaşamının en acı gerçeklerini eleştirme fırsatını bulmaktır.
Taraş Bulba, Ukrayna Kazakları’nın yaşamlarını, değer yargılarını, doğal ve toplumsal özelliklerini, Polonyalılara karşı giriştikleri sürekli çatışmalar konu edinen eserdir. Yaşlı Kazak Taraş Bulba’nın çevresinde gelişir. Hiçbir duygunun zayıflığına yer vermeyen disiplinli baba, Kazak ahlakının gerektirdiği eylemi gerçekleştirmekten çekinmez; bir Polonyalı kıza tutulan, ölçülerini yitirerek halkına ve yurduna sırt çeviren oğlu Andrey’i kendi eliyle öldürür.