Biyografi

Pierre Loti kimdir

Ad Soyad: Pierre Loti Doğum Tarihi: 14 Ocak 1850 Nereli: Rochefort, Fransa Meslekler: , Ölüm Tarihi: 10 Haziran 1923
Warning: A non-numeric value encountered in /www/wwwroot/biyografi.net.tr/wp-content/plugins/amp/templates/single.php on line 76

Pierre Loti kimdir, Fransız romancı

Pierre Loti, 14 Ocak 1850 tarihinde Fransa‘nın Rochefort kentinde Protestan bir ailenin üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Asıl adı Louis Marie Julien Viaud’dir. Denizci bir aileden gelen Pierre, çocukluğunda Latince, Yunanca ve İngilizce dillerini öğrenmiş

Pierre Loti isminin yazara, 1872 yılında yaptığı Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından “Pierre Loti” adı verilmiştir. Loti, egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.

1867 yılında 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’ne girdi. Denizcilik eğitimini tamamladıktan sonra1873’de deniz subayı olur. 1881’de yüzbaşı oldu ve ilerleyen yıllarda da terfi ederek albaylığa kadar yükseldi. Ortadoğu ve Uzakdoğu’da bulundu. Bir deniz subayı olarak romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma fırsatını buldu. Bu yolculuklarında edindiği deneyimlerini ve gözlemlerini daha sonra kitaplarına yansıttı. Deniz subaylığı mesleğini 1910 yılına kadar devam ettirip emekliye ayrıldı.

1879’da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye’sinden kesitler veren Aziyadé ‘nin (Aziyade) yayınlanmasının ardından Fransız edebiyatında 1881 yılından itibaren yazar Pierre Loti olarak tanınmaya başladı. 1886’da Pécheur d’Islande’la (İzndini edebiyat çevresine kabul ettirmiş bir yazar oldu.

Daha sonraki yıllarda her yıl bir kitabı çıktı ve kitapları geniş kitlelerce okundu. 1891 yılında Fransız Akademisi’ne seçilen yazar 1910 yılında Légion d’Honneur nişanını aldı.

Eserlerinde aşkı, umutsuzluğu ve hayatın sonu ölümü anlatmıştır.

Birçok kez İstanbul‘da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul’a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi, 7,5 ay süreyle İstanbul’da kaldı. Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve pek çok eserinde bu etkiyi gösterdi. Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burada tanıştı. İstanbul’da bulunduğu zamanlarda Eyüp’te yaşadı. İstanbul’a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak nitelendirdi. 1913 yılına kadar tam yedi defa daha İstanbul’a geldi. Toplamda 2,5 yıl Türkiye’de kalmıştır.

Kalbinin en derin köşelerinde alev alev yanan yaşanmış aşk hikâyesini, ünlü eserine adını verdiği “Aziyade” romanının içinde bulabilirsiniz. O dönemdeki Osmanlı’yı anlatan ve eleştirmenlerin olumlu yanıt verdiği bu romanda, Pierre Loti’nin ruh halini de bulmak mümkündür. Dünyanın dört bir köşesini görmüş olan Pierre Loti, yaşamının bundan sonraki diliminde Türkiye’yi yeni bir yurt olarak belirlemiş, Türkçe konuşup Türkçe şarkılar söylemiştir. Pierre Loti’nin kalbini kaptırdığı Çerkez kölesi Aziyade ise, Cihangir semtinde oturan Abidin Efendi’nin bir kölesiydi.

1887 yılında çok sevdiği Aziyade ‘nin mezarına İstanbul’a ziyarete gider. Bu ziyaret dönüsü sonrası doğduğu evin bir odasına Türk odası yapar ve odayı Türk mimari özelliğiyle inşa ettirir. 1903-1905 yılları arasında Le Vautour adlı gemiye komuta eder. İstanbul’daki Fransız Konsolosluğunun karakol gemisinde 1906’da Les Desenchantées adlı romanını yazar.

2 Ağustos 1906’da kaptan derecesine yükselir ve 1907’de Mısıra yolculuk yapar. 14rek emekli olur. 42 senelik aktif hizmet hayatında 29 gemiyle yolculuk yapmıştır.

1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) kitabıyla Batı politikalarını eleştiren Loti aynı yıl devlet konuğu olarak Türkiye’ye geldiği zaman, Tophane Rıhtımı’nda büyük bir törenle karşılanarak Sultan Reşat tarafından sarayda ağırlandı.

Balkan Savaşları’da, I. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında Anadolu işgalinde Avrupa’ya karşı hep Türkler’i savundu. Millî Mücadele döneminde Anadolu’daki direnişe destek vermesi ve kendi ülkesi olan işgalci Fransa’yı ağır bir dille eleştirmesiyle Loti, Türk halkının da sempatisini kazandı. Öyle ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi 4 Ekim 1921′ de Pierre Loti’ ye şükranlarını sunan bir mektup yolladı.

Pierre Loti, 1920 yılında “İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi” olarak kabul edildi ve onun adını taşıyan bir de cemiyet kuruldu. Daha sonraları İstanbul’da Divanyolu’nda bir caddeye “Pierre Loti Caddesi” ve Eyüp’te bir kahvehaneye de “Pierre Loti kahvesi” adı verildi. Günümüzde bu kahvehanenin olduğu tepe de Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır.

Pierre Loti, 10 Haziran 1923 tarihinde Hendaye’deki evinde 73 yaşında öldü. Cenazesi Rochefort’a getirildi. Burada da askerler tarafından devlet töreni düzenlendi. Tabutuna Fransız bayrağı örtülür. Cenazesi daha sonra vasiyeti üzerine Oléron adasına götürülür.

Saint Pierre d’Oléron adasındaki ailesinin evinin bahçesine defnedilir. Sade bir mezar yaptırılmıştır. Mezarının üstünde adının yazdığı bir küçük taş vardır.

Fransa’da evli olan Pierre Loti’nin Samuel Loti adında bir oğlu vardır.

Bazı Eserleri :
1879 – Aziyadé (Aziyade)
1881 – Le Roman d’un Spahi ( Bir Sipahinin Romanı)
1886 – Pécheur d’Islande (İzlanda Balıkçısı)
1887 – Madame Chrysanthème (Madam Krizantem)
1890 – Le Roman d’un Enfant ( Bir Çocuğun Romanı)
1891 – Le Livre de la Pitié et de la Mort ( Acıma ve Ölümün Kitabı)
1897 – Ramuntcho
1899 – Reflets malar)

1906 – Les Désenchantées ( Mutsuz Kadınlar)
1913 – La Turquie Agonisante ( Can Çekişen Türkiye)
1919 – Prime Jeunesse ( İlk Gençlik)
1923 – Un Jeune Officier Pauvre (Zavallı Genç Bir Subay)