Safiye Ayla Targan kimdir, Safiye Ayla, Türk Sanat Müziği’ne, 75 yıl boyunca damgasını vuran, Cumhuriyet Dönemi‘nin en tanınmış ses sanatçılarından.
1907‘de, İstanbul‘da dünyaya gelen Ayla, daha doğmadan babasını, nesini kaybedince, Bebek‘deki, Çağlayan Darüleytam‘da büyütüldü. İlkokuldan sonra, Bursa Kız Muallim Mektebi‘ni bitiren Ayla, öğrenimini tamamladıktan sonra, kısa bir süre öğretmen olarak çalıştıysa da, mesleğine devam etmedi.
Müziğe, küçük yaşta piyano çalarak başlayan Ayla, sesinin güzelliğinin fark edilmesinden sonra ilk ciddi musiki derslerini, önce, besteci Mustafa Sunar‘dan, sonra da, Yesari Asım Arsoy, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Udi Nevras, Mesut Cemil ve Refik Fersan gibi ünlü bestekar ve söz yazarlarından yararlandı.
İlk hocası Sunar’ın desteğiyle, ilk plağını çıkarttıktan sonra ülke çapında tanınan bir ses sanatçısı haline gelen Ayla’nın, bundan sonra doldurduğu, 500‘ü aşkın sayıda plağının her biri, satış rekorları kırdı.
İlk kez 1931‘de, Darüttalim-i Musiki Heyeti‘nin konserlerinde sahneye çıkan Ayla, İstanbul, Ankara Radyoları ile İstanbul Konservatuarı İcra Heyeti‘nde görev yaptı.
Uzun yıllar gazinolarda şarkı söyleyen Ayla’nın, en büyük hayranlarından bir de, Mustafa Kemal ATATÜRK idi. Onu dinlemekten büyük haz alan Mustafa Kemal, yapılan toplantılarda ve düzenlenen yemeklerde, ona sık sık sevdiği şarkıları söyletirdi.
Özel solo konserler veren ve pek çok plak doldurdu. Sesini geniş dinleyici kitlelerine duyurabilen kadın okuyucuların en ünlüsü olan Safiye Ayla, 1950’de, udi bestekar, Şerif Muhittin Targan‘la evlendi ve eşinin soyadını aldı.
Seslendirdiği, Çile Bülbülüm, Ah Bu Gönül Şarkıları, Niçin Baktın Bana Öyle, Bir İhtimal Daha Var, Menekşe Kokulu Yarim gibi, zamanın gözde şarkılarıyla olduğu kadar, Rumeli Türküleri ve klasik örnekleri de içine alan, geniş repertuarlarıyla, büyük bir dinleyici kitlesine ulaşan Ayla’nın, kendinden önceki ve kendi dönemindeki, kadın ses sanatçılarından farklı, kendine özgü bir okuyuş tarzı vardı. Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okuyan Ayla’nın, en tiz perdelerde bile, sesindeki pürüzsüzlük bozulmazdı.
Safiye Ayla, 14 Ocak 1998’de, uzun süren yaşam serüvenini noktalayarak, İstanbul’da vefat etti ve Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.