Sergey Rahmaninov kimdir, Sergey Rahmaninov 20. yüzyılın en büyük piyanist ve bestecilerinden birisidir.
Asker kökenli zengin ve aristokrat bir ailenin çocuğu olan Rahmaninov, 1 Nisan 1873’de, Novgorod şehri yakınlarındaki Oneg’de doğdu. Aile bireyleri amatör olarak müzikle uğraşmaktaydılar. Oğullarının yeteneğini kısa sürede fark ettiler ve ona ders aldırmaya başladılar. Sergei 9 yaşındayken aile parasını yitirip mal varlıklarını satmak zorunda kalınca Petersburg’a yerleştiler ve Rahmaninov, konservatura devam etti. Ancak şehirdeki difteri salgınında kızkardeşi Sofiya’nın ölmesinden sonra anne ve babası ayrılan Rahmaninov, bu olaya tepkisini okuldaki tüm derslerinden kalarak gösterdi. Bunun üzerine Moskova’ya gönderildi ve sert bir öğretmen olan Nikolay Zverev’in evine yerleşti. Bu evde, diğer öğrenciler ile birlikte yoğun bir tempoda çalıştı, Zverev’in müzisyen arkadaşları ile tanışma fırsatı buldu. Çaykovski ile tanışması ve öğütler alması ona yeni ufuklar açtı.
Aşırı disiplinden hoşlanmadığı için Zverev ile geçinemeyen Rahmanin kendisine özel bir oda isteyince evden kovuldu, Moskova yakınlarındaki bir akrabalarının yanına taşınarak daha rahat bir ortama kavuştu ve çalışmalarına Franz Liszt’in öğrencilerinden olan kuzeni Siloti ile devam etti. 19 yaşında iken yazdığı Do diyez minör prelüd ile dikkatleri üstüne çekti. Bu eser, piyano edebiyatının en çok çalınan eserlerinden birisi oldu. Mezuniyet projesi olarak Puşkin’in Çingeneler Şiiri üzerine bestelediği tek sahnelik operası Aleko adlı eseri yazan Rachmaninov, böylece okuldan büyük altın madalyayı kazanarak mezun olduğu gibi yayıncı Gutheil ile bir sözleşme de yaptı. Mezuniyet sonrasında iki yıl öğretmenlik yaparak geçimini sağladı, bu arada çeşitli eserler besteledi. İlk önemli eseri 1895-1896’da yazdığı Re Minor 1. Senfoni’dir. Bu eser, 1897’de sarhoş bir orkestra şefi yönetimindeki bir orkestra tarafından çok kötü seslendirildi ve eleştirmenler tarafından yerden yere vuruldu.
Bestecilik yetenekleri konusunda kuşkuya düşen Rahmaninov, besteciliği bırakıp piyanistliğe yöneldi ve düştüğü bunalımdan kurtulmak için bir hipnozcunun yardımına ihtiyaç duydu. Bu arada geçici bir süre için zengin bir işadamının özel operasında yardımcı şef olarak orkestra şefliği yaptı. 1900’de Dr. Nikolai Dahl adlı hipnozcudan 3 ay boyunca terapi gördükten sonra yeniden besteciliğe döndü ve İkinci Piyano Konçertosunu yazdı. Rahmaninov, doktoruna ithaf ettiği bu eseri Moskova Filarmonisi’nin konserinde çaldı ve dünyanın takdir ettiği besteci-yorumculardan birisi oldu.
1902’de kuzeni Natalia Satina ile evlenen Rahmaninov, İsviçre’de geçirdikleri balayı sırasında 12 Şarkı’yı besteledi. Rusya’ya döndükten sonra ardı ardına eserler besteledi ve eserleri 1904’te şef olarak çalışmaya başladığı Bolşoy Tiyatrosu’nda seslendirildi. Ülkenin siyasi koşullarının özgüce beste yapmasını önlediğini hissedince Dresden’e gitti. İkinci Senfoni, Birinci Piyano Sonatı, Ölüler adlı senfonik şiirini bu dönemde besteledi.
Rahmaninov, 1909’da yeni eseri 3. Piyano Konçertosu ve diğer eselerini seslendirmek üzere Gustav Mahler ve Walter Damroch ile ABD’ye gitti. ABD turnesi için özel olarak bestelediği 3. Piyano Konçertosu’nu New York Senfoni Orkestrası eşliğinde başarıyla seslendirdi. Boston Senfoni Orkestrası’nda sürekli şef olma önerisi aldıysa da kabul etmeyerek Rusya’ya döndü.
Rusya’da müzik alanındaki zıtlaşmada hayranlık duyduğu Çaykovski’nin yanında yer aldı. Beste çalışmalarından insan sesine ağırlık vermeye başladı. Özel yaşamında ise iki genç kadınla ilişkisi oldu: Şair Marietta Shaginyan şarkıcı Nina Koshetz. Marietta Shaginyan, kendisine bestelemesi için çok güzel liberettolar yazdı. Nina Koshetz ise bazı eserlerine ilham verdi ve neredeyse evliliğinin bitmesine neden oluyordu.
1917’deki Bolşevik Devrimi’nden sonra Rahmaninov, ailesi ile birlikte Rusya’yı terk etti ve bir daha dönmedi. Bir süre İsveç ve Norveç’te yaşadıktan sonra ABD’ye gidip yerleştiler. Çok uzun süre hiçbir aile üyesi ve arkadaşlarından haber alamadılar. ABD’ye varır varmaz Rahmaninov ona dünya çapında ün getiren konser dizilerine başladı ve albümler çıkardı. Amerika, Avrupa, Kanada ve Küba’da konserler verdi. Kısa zamanda çok zengin oldu. Kızları için Paris’te bir yayınevi kurdu ve yazlarını Fransa’da geçirmeye başladı. Fakat tüm bunlar kendisine beste yapacak zaman bırakmadığından neredeyse 10 yıl boyunca hiçbir şey bestelemedi. 1926’da Dresden’de geçirdiği bir tatil sırasında 4. Piyano Konçertosu’nu yazdı.
1930’larda bestetelediği Paganini’ni Bir Teması Üzerine Çeşitleme, en çok çalınan eserlerinden biri oldu. Aynı yıllarda dönemde, Bolşevikler, rejime yaptığı eleştirilerden ötürü Rahmaninov’un eserlerinin Rusya’da çalınmasını yasakladılar. Rahmaninov, borsada tüm varlığını yitirdi, üstüne üstlük 1939’da II. Dünya Savaşı patlak verince Avrupa turnelerinen sağlığı bozulan Rahmaninov’a kanser teşhisi konulduktan sonra da beste yapmaya ve orkestra yönetmeye devam etti. En son büyük eseri olarak Senfonik Dansları besteledi. 28 Mart 1943‘te hayatını kaybetti.