XIV. Louis kimdir, Fransa’nın en uzun süre tahtta kalan kralıdır. 1643-1715 yılları arasında 72 yıl Fransa krallığı yapmıştır.
XIV. Louis, 5 Eylül 1638 tarihinde Saint-Germain-en-Laye, Fransa‘da doğmuştur. Tam adı Louis-Dieudonné Bourbon’dır. Babası Fransa kralı XIII. Louis, annesi Fransa Kraliçesi Anne of Austria’dır.
XIV. Louis, 14 Mayıs 1643 tarihinde babası XIII. Louis ölünce, 5 yaşında iken Fransa kralı oldu. XIV. Louis, 7 Haziran 1654 tarihinde 16 yaşında taç giyene kadar naibi olarak annesi ve başbakan durumundaki Kardinal Jules Mazerin ülkeyi idare etmiştir. XIV. Louis asıl Mazerin 1661 ölünce nihayet resmen işin başına geçti.
26 Ağustos 1660 tarihinde İspanya kralı IV. Felipe’nin kızı ile kuzeni Maria Theresa of Spain ile evlendi.
Krallığın Tanrı tarafından verildiğine inanan XIV. Louis, ülkesini mutlak monarşi ile yönetti. Güneş Kral olarak bilinen hükümdar, bu ünvanı yalnızca eski av köşkü olan şatoyu geliştirerek Versay Sarayı‘na çevirmesiyle değil, aynı zamanda kendini krallığın merkezi olarak tasavvur ettiği için de almıştır.
1665 yılında ressam ve heykeltıraş Gian Lorenzo Bernini‘ye bir mermer büstünü yaptırmıştır.
1677 yılında ise yine ressam ve heykeltıraş Gian Lorenzo Bernini‘ye Carrara mermerinden atlı heykelini yaptırmıştır.
Kral XIV. Louis idareyi ele alır almaz hem Fransa‘da hem de denizaşırı sömürgelerde reformlarla ekonomiyi mali disipline soktu. Bütçe açığını azalttı, sanayi üretimi artarken orduyu modernize etti. Her zaman sorun yaratmış olan soylu kesimi kendi tarafına çekti, bu sayede onların karışıklık çıkarmasının önledi. Daha sonra güneş kral 1667 yılında Veraset savaşı ile burası çeyiz olarak karıma verildi diyerek Belçika‘ya saldırdı ardından İngiltere, İsveç ve Hollanda direnişi üzerine İspanya‘ya iade etti. Ancak hesap kapanmamış ve tekrar savaş birkaç yıl sonra başladı burada daha çok toprak kazanan XIV. Louis Avrupa’nın en güçlü hükümdarı olarak parlamaya başlamıştı.
Daha sonraki yıllarda doğudan Osmanlı Devletinin Avrupa’ya saldırısı sırasında onların kutsal ittifaka katılma isteğini reddederek onları Osmanlılarla başbaşa bıraktı.
XIV. Louis’nin 1678 yılındaki savaşlardan Avrupa’nın en kudretli olarak çıkması sonucu Almanya içlerine doğru yayılma isteği, protestanlara yönelik baskıları, yayılmacı politikaları nedeniyle irili ufaklı güçler ve ülkeler Fransa’nın karşısında birleşti. Büyük ittifak olarak tarihe geçen ittifak ile Fransa yaklaşık 10 yıl savaştı.
Kral XIV. Louis döneminde, Fransa her yerde sözü geçen bir süper güce dönüşmüştür. Öngörüleri ve iş anlaşmalarıyla Fransa’nın ekonomisini geliştirmiş, egemenliğini artırmıştır. Babasının bir av köşkü olarak inşa ettirdiği (Versailles) Versay Sarayını genişleterek Fransa krallığının yönetildiği bir saray haline getirmiştir. Dönemin aristokratlarını Paris‘ten Versay’a taşıyarak balolara, akşam yemeklerine, partilere davet etmiştir. Tüm bu gelişmeler yaşanıyorken halk ise açlık sınırındadır.
Versay Sarayı günümüzün en önemli yapılarından olup, sarayın içerisindeki aşırı lüks eşyalar ülkenin ekonomik saygınlığını ifade etse de, XIV. Louis’nin Fransız kültürüne önemli bir iz bıraktığını söylemek mümkün.
Kral XIV. Louis, aynı zamanda hükümdarlığı boyunca lüks endüstrisini de yaratmıştır. Fransa‘da kumaş üretimini, bijuteriyi, porselen üretimini teşvik etti, bunu bir ihraç metası haline getirdi. En baş tüketici de kendiydi. Fransa’daki üst sınıfın giyimindeki israf ve pahalılık, sokaktakilerin sefaleti ile mutlak tezat teşkil ediyordu. Her yeri mobilyalarla, kıyafetlerle, takılarla donatmış, Parislilerin üçte birini emrinde çalıştırmıştır. Ayrıca yeni moda ürünlerin senede iki kere yaratılmasını emrederek günümüz moda sezonlarının temellerini atmıştır. Ama suyu ve banyoyu hiç sevmediği, hayatında 2 yada 3 kere banyo yaptığı bilinmektedir.
1665 yılında Jean Baptiste Colbert‘i maliye bakanı yaptı ve 1669 yumlu yaptı.
Fransa Bilimler Akademisi (Académie des sciences) ilk defa XIV. Louis tarafından 1666 yılında Fransa’daki bilimsel araştırmaları teşvik etmesi amacıyla Jean Baptiste Colbert‘in önerisiyle kurulmuştur. Bugün, Fransa Enstitüsü’nü oluşturan beş akademiden bir tanesidir.
Din konusunda taraflı davranan XIV. Louis Fransız Protestanların ibadet hakkını ellerinden almıştı. Kralın dedesi IV. Henry, 1598’de Nantes Fermanını çıkardığında Huguenotlar, siyasi ve dini özgürlükler için Fransız Protestanlara izin vermişti. Ancak 1680’ler itibariyle dindar Katolik XIV. Louis, inancının ülkesinde tek dini olduğuna inanıyordu. Protestanlara yıllarca zulmedip onların haklarını daraltan Katolik kral 1685 yılında Protestan kiliselerinin yıkılmasına, Protestan okullarının kapatılmasına ve zorunlu vaftiz ve eğitim yasalarına istinaden Fontainebleau Fermanının çıkmasıyla 1685’de Nantes Fermanını iptal etti. Bu dinî baskı da, Fransız Devrimi’ne yol açan etkenler arasındadır.
XIV. Louis döneminin Fransız toplumundaki feodalite-burjuvazi ikiliği, o devir Fransız edebiyatına da yansıdı. Saray şairi Jean Racine, trajedilerinde krallığı ve feodaliteyi, bu sınıfların kahramanlarını över, göklere çıkarırken; Moliere, Fransız kilisesinin açgözlülüğünü ve ikiyüzlülüğünü dile getirir.
Evlilikleri :
1.eşi: 26 Ağustos 1660 tarihinde Maria Theresa of Spain (e. 1660–1683) ile evlendi. Eşi 1863 yılında kolundaki bir apse yüzünden 45 yaşında öldü. Çocukları Louis, Grand Dauphin (d.1661-ö.1711), Princess Marie Anne of France (d.1664-ö.1664), Anne Élisabeth of France (d.1662-ö.1662), Marie Thérèse of France (d.1667-ö.1672), Philippe Charles, Duke of Anjou (d.1668-ö.1671), Louis François, Duke of Anjou (d.1672-ö.1672)
2.eşi: Françoise d’Aubigné, Marquise de Maintenon (e. 1683–1715)
metreslerinden biri olan Claude de Vin des Œillets’den Louise de Maisonblanche (d. 1676-ö.1718) adında kızı vardır. Kralın bir kaç metreslerinden de bir düzineden fazla gayri meşru çocuğu vardı.
XIV. Louis, 1 Eylül 1715 tarihinde Versay Sarayı, Versay, Fransa‘da 77 yaşında Kangren nedeni ile ölmüştür.